Öğretmenlerin ekonomik olarak çektikleri zorluklar Anadolu Eğitim Sendikası (AES) tarafından 6 bin 327 öğretmenin katılımıyla hazırlanan ''Öğretmenlerin Ekonomik Durumları Hakkındaki Görüşleri Anketi'' ile bir kez daha gün yüzüne çıktı. 

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 96,3’ü maaşının yetersiz olduğunu belirtirken öğretmenlerin yüzde 95’i ailesinden maddi destek almadan geçinemiyor. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 78,3’ü ise kredi borcu olduğunu söylerken öğretmenlerin yüzde 50,8’i kredi kartı borcunun sadece asgarisini ödeyebiliyor.

Yaşadıkları ekonomik zorlukları anlatan öğretmenler özellikle enflasyonun hayatlarını alt üst ettiğini dile getirdi.

 

MESLEĞİ BIRAKABİLİRİM

Türkçe öğretmeni olan Erensu Erdoğdu mesleğe 2018 yılında Tokat’ta başladı. Bir süredir işsiz kaldığını aktaran Erdoğdu yaşadıklarını şu şekilde aktardı: “Mezun olur olmaz İstanbul’dan Tokat’a gittim. 4 ay boyunca bir kurumda çalıştım, maaşımı alamayınca orayı bıraktım. 2019’da İstanbul’a geri döndüm. Bir süre iş bulamadım. Ardından bir okulda ücretli öğretmenlik buldum. Ancak kendi bölümüm dışında sınıf öğretmenliği yapmamı istediler. 3 yıl sınıf öğretmenliği yapıktan sonra 2022’nin Eylül ayında atamalar gerekçe gösterilerek işten çıkarıldım.”

Daha sonra özel bir dil okulunda yabancı öğretmenlere ürkçe dersi verdiğini aktaran Erdoğdu, “Yarı zamanlı anlaştık ancak şartlar çok kötüydü. Sabahtan akşama kadar kurumda bulunmak zorunda kalıyordum. Çok az ücretlerle 4 ay çalıştıktan sonra burada devam edemeyeceğimi anladım” dedi.

Şu anda geçinmekte çok zorlandığını söyleyen Erdoğdu, mesleği bırakabileceğini şu sözlerle belirtti: “İş bakmaya devam ediyorum ancak şartlar çok kötü. Farklı mesleklere yönelmeyi düşünüyorum. Tekrar işsiz kalınca ailem de endişelenmeye başladı. Yanlarına çağırıyorlar. Eğer bu şekilde devam ederse ailemin yanına geri döneceğim.”

 

PRİMLERİMiZ YATMADI

Muğla’nın Fethiye ilçesinde Tarih öğretmeni olarak görev yapan Berkay Soner de pandemi dönemi ile büyük sıkıntılar yaşamaya başladıklarının altını çizdi. 5 yıldır öğretmenlik yaptığını aktaran Soner, “Pandemi dönemi özel bir kurumda çalışıyordum. Bu dönem primler neredeyse kimseye yatmadı. Benim 2 yıl boyunca 600 günlük primim yatmadı” diye konuştu.

Yeni evli olduğunu aktaran Soner şöyle devam etti: “Evlendikten sonra bir şekilde temel gereksinimlerimizi karşıladık ancak sürekli bir yerlerden kısmak zorunda kaldık. Dışarı çıkamıyoruz, yediklerimizi hesaplıyoruz. Bunun en büyük nedeni ise enflasyon. Sene başında anlaştığımız ücretler aylar içinde eriyor. Kimi arkadaşlarımızın ücretleri asgari ücretin altında kaldı. Asgari ücretin altında kalmayanların ücretleri ise bir tık üstünde. Bu şekilde nasıl devam edeceğiz, öğretmenler nasıl devam edecek hiç bilmiyorum.”

İstanbul’dan Muğla’ya gittiğinde bir süre iş bulamadığını belirten Soner, “Kapı kapı bütün kurumları gezdim. Deneyimli öğretmen aradıkları için bir süre iş bulamadım. 1-2 sene başka işlerle uğraştım, abimin yanında emlakçılık yaptım” ifadelerini kullandı.

 

NE VARSA HARCADIK

10 yıldır mesleğine devam eden Matematik öğretmeni Gülçin Sandallı ise 2020 yılında meslek arkadaşı Büşra Yıldırım ile küçük bir eğitim kurumu açmaya karar verdi. İstanbul’da butik bir eğitim kursu açan iki öğretmenin pandemi süreci ile başlayan sıkıntıları 3 yıldır devam ediyor. Sandallı yaşadıkları sorunları şöyle aktardı: “7 ay sonunda Milli Eğitim Bakanığı’ndan ruhsatımızı aldık. Ancak hemen ardından pandemi patladı. Bir anda çevrimiçi ders yapmaya başladık. 3 ay boyunca kurumumuzu kapattık ancak masrafları ödemeye devam etmek zorunda kaldık. Birçok veli o dönem işsiz kalınca taksitlerini ödeyememeye başladı. Devam edebilmek için kredi çektik, cebimizde ne varsa harcamak zorunda kaldık.”

Kurumu tekrar açtıklarında her şeye en baştan başlamak zorunda kaldıklarını ifade eden Sandallı, “Bu sefer de enflasyon patladı. Velilerle bir yıllık anlaşma sağlıyoruz ancak kısa bir süre sonra bu ücretler giderleri karşılayamamaya başladı. Bu sene maalesef aylık olarak fiyat güncellemesi yapacağımızı belirtmek zorunda kaldık. Veliler de doğal olarak bu belirsizlikten dolayı tedirgin. Çocukları eğitime devam edebilecek mi bilmiyorlar. Pandemiden sonra sorunlar bitti derken enflasyonla daha büyük sıkıntılar başladı” diye belirtti.

Çocukların kitap masraflarının da arttığını kaydeden Sandallı, “Biz böyle fiyatlar 10 yıllık meslek hayatımızda görmedik. Örneğin üniversite hazırlık kitaplarında geçen sene bir set 2 bin 500 liraydı, o da toptan sipariş verdiğimiz için. Önümüzdeki yıl bu fiyatın 4 bin lira seviyelerine çıkmasını bekliyoruz” dedi.

BİRGÜN