Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bugün canlı yayında, ders çeşitlerinin ve saatlerinin azaltılmasına yönelik çalışmanın hangi aşamada olduğuna ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: "Ders çeşitlerinin ve saatlerinin azaltılmasının dünyadaki genel eğilimlerle de ilgili olduğunu, Anglosakson dünyasında lisede ve ortaöğretimde 5-6 dersin olduğunu görüyoruz. Bizde aynı yaşta 16-17 dersin olduğunu görüyoruz. Bir çocuğun bu kadar çok dersle muhatap olması ve derinlemesine bu dersleri içselleştirme ihtimali söz konusu değil. Bütün dünya bunu böyle yaparken biz neler yapılabiliriz diye baktığımız da yapmak istediğimiz şu; bir çocuğu önce tanımak zorundayız. Lise sona gelmiş bir çocuğun 'Acaba neyi seçsem? Acaba ben neye uygunum? Acaba hangi bölüm bana daha iyi gelir?' endişeleri varsa eğer yaptığımız rehberliğin güçlendirilmesi gerektiğini gösterir. Çocuğu tanımalıyız. Bununla ilgili özellikle mesleki eğimde bir set hazırladık. Bu set yaklaşık 1,5 saat süren bir testle çocuğun mesleki eğitimin hangi ana yada alt dalına uygun olduğunu gösteren bir test."

Bu testin çok sayıda beceriyi kapsadığını ve bu sayede öğrencilerin daha iyi tanınacağını belirten Bakan Selçuk, "Bizim üniversite seviyesinde Türkçe eğitimi vermemizin temel sebebi de budur. Çocuklar en alttan beri daha yetkin gelse yukarıda bu ihtiyaçlar kalkacaktır." dedi.

Norm kadro konusunda çıkabilecek fazlalığın kağıt üzerinde bir fazlalık olacağını söyleyen Selçuk, "Hiç bir öğretmenimizin boşta kalması asla söz konusu değil. Üniversitelerle yaptığımız anlaşmalar var, öğretmenlerimize yan alan ve sertifikalar vereceğiz. Çift ana dal, yan dal gibi uygulamalar bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de var. Böyle bir imkanı öğretmenlerimize sunmak için YÖK ve üniversite rektörlerimizle görüştük. Daha çok öğretmene ihtiyacımız varken öğretmenlerimizin boşta kalması gibi bir şey söz konusu değil." ifadelerini kullandı.

guncelegitim.com