İşitme engelli 13 yaşındaki Yunus Eser, iki sene önce, yatılı kaldığı Gazanfer Bilge İşitme Engelliler İlköğretim Okulu’nun bahçe duvarının bitişiğindeki elektrik direğinden akıma kapılarak hayatını kaybetti.

Direk, Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı Yükseköğretim Yurdu’ndaydı. Yunus’un ölümüne sebep olan elektrik kaçağı ihmaller zincirini ortaya çıkardı. Yurdun bir tarafının daha fazla aydınlatılması istenmişti. Elektrikçi elektrik lambasından, açıktan kablo ile enerji alarak aydınlatılmak istenen alana projektör takmıştı.

Eser ailesi, Kredi Yurtlar Kurumu Müdürü Kadir Taşkıran ve elektrikçi Aydın Ağar ile Gazanfer Bilge İşitme Engelliler Okulu'nun müdürü ve nöbetçi öğretmeni hakkında suç duyurusunda bulundu. Taşkıran ve Ağar'ın, Karamürsel 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde taksirle ölüme neden olma suçundan yargılandığı davanın dördüncü duruşması Perşembe günü yapıldı.

Bilirkişi raporunda öğretmenler de kusurlu

Duruşmada bilirkişi raporu incelendi. Bilirkişi raporunda işitme engeli nedeniyle öğretmenlerin uzaktan uyarma şansının bulunmadığı Yunus’un yakınında, olay sırasında hiçbir öğretmenin olmadığı vurgulandı. Ayrıca duvara maliyeti ucuz tutularak monte edilen elektrik tesisatının kaçak elektrik akımı oluşturduğu belirtildi. Raporda, okulun hiçbir duvarında öğrencilerin okuyabileceği uyarı levhalarının bulunmadığı da anlatıldı.

“Karar diğerlerine emsal olsun”

Mahkeme, bilirkişi raporunda kusurlu bulunan iki öğretmen hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Eser ailesinin avukatı Şahin Antakyalıoğlu, daha önce de her celsede nöbetçi öğretmenler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, “Savcı öğretmenlere dava açmamıştı. Bilirkişi raporunda da öğretmenlerin gerekli ihtimamı göstermedikleri yazınca bu karar alındı. Bu karar önemli çünkü çocukların hayatlarına mal olan ihmallerden öğretmenler de sorumlu olacaklarını bilecek. Benzer olaylar ve davalar için emsal olacak” diye konuştu.

“Ölmeseydi bile destek olamazdı”

Yunus’un ailesi ve avukatları, olaydan sonra kamu kurumları aleyhine 550 bin TL’lik tazminat davası da açmıştı. Kocaeli Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü gönderdiği savunmada, manevi tazminatın sadece ileride ailesine destek olabilecek kişiler adına talep edilebileceğini, Yunus Eser’in yaşı ve özel durumu düşünüldüğünde ölmeseydi bile maddi ve manevi destekte bulunmasının mümkün olmayacağını savundu.

Milli Eğitim Bakanlığı ise teknik detaylardan kaynaklı olarak duvarda meydana gelen elektrik kaçağının okul müdürü tarafından bilinmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirtmiş, bakanlığın pozitif ya da negatif sorumluluk anlamında bir kusurunun bulunmadığını savunmuştu.

Umay Aktaş Salman - Al Jazeera