Birgün gazetesinden Serbay Mansuroğlunun haberine göre,
Türkiyenni yeni değerlerinin Kuran ve din olduğu vurgulanan dergi için Batı Edebiyatının Olumsuz Etkileri isimli bir yazı kaleme alan Tuncel Altınköprü, Ne yazık ki çocukları birtakım tehlikeler içine atıyoruz diye yazdı.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün şubat ayında 9. sayısı çıkan İstanbul Eğitim ve Kültür Dergisinde, "Değerler Eğitimi Özel Sayısı'nda Batıda ortaya çıkan masal ve romanların çocukları edilgenliğe ve hırsızlığa yönelttiği iddia edildi.
Türkiyenin yeni değerlerinin Kuran ve din olduğunun vurgulandığı dergide Batı Edebiyatının Olumsuz Etkileri başlıklı bir yazı kaleme alan Tuncel Altınköprü, Kendi yazınımızla birlikte Batının kimi edebiyat ürünlerini hiç incelemeyip irdelemeden çocuklarımıza sunarken, ne yazık ki onları birtakım tehlikelerin içine atıyoruz diyor.
'KATİLLER KUTSANIYOR'
Altınköprü, kült haline gelmiş ve dünyanın her tarafında okutulması için devletlerce teşvik edilen klasikleşen kitaplar için şu ifadeleri kullanıyor: "Ali Baba ve Kırk Haramiler, Alaeddinin Sihirli Lambası, Çizmeli Kedi, Sihirli Fasülyeler, Bremen Mızıkacıları, Oduncunun Çocukları, Külkedisi, Uyuyan Güzel, Pamuk Prenses, Kibritçi Kız gibi masallarsa fena! Bu masalların aslında hırsızlığı, kapkaççılığı, dolandırıcılığı övdüğünü; kötüleri, hırsızları, katilleri kutsadığını, giyim kuşam düşkünlüğünü körüklediğini; tembelliği, acizliği teşvik ettiğini; onları pasifliğe sürüklediğini, çocuklarımızı bu tür davranışlara özendirdiğini söylersem bana inanır mısınız? Bütün bu saydığım masalların konuları aslında ortaktır ve hırsızlık masallarıdır. Masal kahramanları, bu serüvenlerde Kırk Haramilerin zenginliklerini, büyücünün sihirli lambasını, devin altın yumurtlayan tavuğunu, sihirbazın ve hırsızların hazinesini çalarlar. Sahipleri peşlerine düştüğünde de, onları acımasızca öldürürler. Sonra da elde ettikleri bu zenginliklerle ömürlerinin sonuna kadar rahat ve mutlu yaşarlar."
Altınköprü, kült haline gelmiş ve dünyanın her tarafında okutulması için devletlerce teşvik edilen klasikleşen kitaplar için şu ifadeleri kullanıyor: "Ali Baba ve Kırk Haramiler, Alaeddinin Sihirli Lambası, Çizmeli Kedi, Sihirli Fasülyeler, Bremen Mızıkacıları, Oduncunun Çocukları, Külkedisi, Uyuyan Güzel, Pamuk Prenses, Kibritçi Kız gibi masallarsa fena! Bu masalların aslında hırsızlığı, kapkaççılığı, dolandırıcılığı övdüğünü; kötüleri, hırsızları, katilleri kutsadığını, giyim kuşam düşkünlüğünü körüklediğini; tembelliği, acizliği teşvik ettiğini; onları pasifliğe sürüklediğini, çocuklarımızı bu tür davranışlara özendirdiğini söylersem bana inanır mısınız? Bütün bu saydığım masalların konuları aslında ortaktır ve hırsızlık masallarıdır. Masal kahramanları, bu serüvenlerde Kırk Haramilerin zenginliklerini, büyücünün sihirli lambasını, devin altın yumurtlayan tavuğunu, sihirbazın ve hırsızların hazinesini çalarlar. Sahipleri peşlerine düştüğünde de, onları acımasızca öldürürler. Sonra da elde ettikleri bu zenginliklerle ömürlerinin sonuna kadar rahat ve mutlu yaşarlar."
ORMANDA BİR SOYGUNCU YAŞANIYOR
Dergide Tuncel Altınköprü imzasıyla yer alan yazıda sadece masallar değil romanlar da akıl almaz ifadelerle itham ediliyor. Yabancı kökenli masallardaki olumsuz öğeler masallarla sınırlı değil ne yazık ki! Bazı çeviri romanlarla ilgili şu kısa bilgiler sözlerime tercüman olmaya yeter ifadelerine yer veren yazar, ünlü edebi romanlar için şu ifadeleri kullanıyor:
- Robin Hood: Ormanda yaşayan bir soyguncu ve çetesi (Televizyonda gördüm, Hırsızlar Prensi diye yüceltilerek isimlendirilmişti.)
- Arsen Lüpen: Kibar hırsız, salon adamı Polislere asla yakalanmayan gözü pek ve çapkın maceracı
- Fantoma: Bir türlü başa çıkılmayan suç makinesi Fantoma ve Müdürü Juve
- Killing: Ele geçirilemeyen cani
- Sherlock Holmes: Nikotin ve esrar bağımlısı, anti sosyal efsanevi özel dedektif .
Dergide Tuncel Altınköprü imzasıyla yer alan yazıda sadece masallar değil romanlar da akıl almaz ifadelerle itham ediliyor. Yabancı kökenli masallardaki olumsuz öğeler masallarla sınırlı değil ne yazık ki! Bazı çeviri romanlarla ilgili şu kısa bilgiler sözlerime tercüman olmaya yeter ifadelerine yer veren yazar, ünlü edebi romanlar için şu ifadeleri kullanıyor:
- Robin Hood: Ormanda yaşayan bir soyguncu ve çetesi (Televizyonda gördüm, Hırsızlar Prensi diye yüceltilerek isimlendirilmişti.)
- Arsen Lüpen: Kibar hırsız, salon adamı Polislere asla yakalanmayan gözü pek ve çapkın maceracı
- Fantoma: Bir türlü başa çıkılmayan suç makinesi Fantoma ve Müdürü Juve
- Killing: Ele geçirilemeyen cani
- Sherlock Holmes: Nikotin ve esrar bağımlısı, anti sosyal efsanevi özel dedektif .
'BOMBADAN DAHA TEHLİKELİDİR' ZİHNİYETİ
Eğitim Sen 1 Nolu Şube Yöneticisi Barış Uluocak Değerler Eğitimi diye cilalanarak okullara yerleştirilmeye çalışılan modelin nasıl ürkütücü bir edebiyat ve sanat düşmanlığı içerdiğini dergi sayesinde tespit ettiklerini söyledi. Uluocak, Çocuk edebiyatı klasiklerinin ve masalların bile suça teşvik eden unsurlar gibi gösterilmesi nasıl derin bir cehalet taarruzuyla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Masalları ve hikâyeleri akıl almaz bir saldırganlıkla itham edenler sanırım bazı kitaplar bombadan daha tehlikelidir diyen Erdoğanın izinden gidiyorlar değerlendirmesi yaptı.
Eğitim Sen 1 Nolu Şube Yöneticisi Barış Uluocak Değerler Eğitimi diye cilalanarak okullara yerleştirilmeye çalışılan modelin nasıl ürkütücü bir edebiyat ve sanat düşmanlığı içerdiğini dergi sayesinde tespit ettiklerini söyledi. Uluocak, Çocuk edebiyatı klasiklerinin ve masalların bile suça teşvik eden unsurlar gibi gösterilmesi nasıl derin bir cehalet taarruzuyla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Masalları ve hikâyeleri akıl almaz bir saldırganlıkla itham edenler sanırım bazı kitaplar bombadan daha tehlikelidir diyen Erdoğanın izinden gidiyorlar değerlendirmesi yaptı.