TÜİK in açıkladığı verilere göre Nisan ayında enflasyon yüzde 3 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 37,86  oldu. Bağımsız araştırma şirketi ENAG’a göre ise Nisan ayında enflasyon yüzde 4,46 yıllık enflasyon ise yüzde 73,88 olarak açıklanmıştır.

Unutmamak gerekir ki zaten 2024 yılında gerçekleşen enflasyon TÜİK'e rağmen bile yüzde 44,38 olurken 2024 yılında kamu çalışanlarının ve emeklilerinin ortalama artışı yüzde 33 seviyesinde kalmıştır.


MAYIS AYI KİRA ARTIŞ MİKTARI YÜZDE 32,35

Ocak ayında memur ve emeklilerinin aylıklarına yapılan artış sadece yüzde 6!

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Mayıs ayında kira kontratını yenileyecek olanlar, kiralarını yüzde 32,35 oranında artıracaklar.

Kirada oturan memur ve emeklileri bir yandan enflasyon, bir yandan kira artışları ile boğuşmaya devam edecek.

Sonuç olarak, istatistik oyunları memur ve emeklinin, dar gelirlinin cebinin  boşalmasını önleyemiyor.

 

ENFLASYON FARKI AYLIK OLARAK MAAŞLARA YANSITILMALIDIR

Altı ayda bir alınan artışlar daha ilk aylardan enflasyon altında kalmakta ve sabit gelirlilerin alım gücü düşmektedir. Altı ay sonra verilen enflasyon farkı geçmiş dönemleri kapsamadığından o ana kadar oluşan farklar sabit gelirlilerin cebinden çıkmaktadır. Öncelikle yıllardır oluşan kayıplar karşılanmalı, sonrasında ise aylık olarak enflasyon kayıpları maaşlara yansıtılmalıdır.

 

ÇALIŞANLARIN VERGİ DİLİMİ YÜZDE 10'DA SABİTLENMELİDİR

Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün yüksek olmasıdır. Tüm memur, emekli ve diğer çalışanların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır.

Memurlar özellikle yılın ikinci yarısında alınan zammı zaten görememekte, yılın ikinci yarısına doğru vergi dilimine girilmektedir. Yani verilen zam zaten kepçeyle geri alınmaktadır.

Bir çok kesime verilen vergi avantajları ne yazık ki kamu görevlilerine verilmemektedir. Yıllık geliri ortalama kamu çalışanının yıllık kazancının kat ve kat fazlası olanlara belirli miktara kadar sıfır vergi avantajı sunulurken kamu çalışanları yılın ilk ayından itibaren yüzde15 vergi vermekte, yılın geriye kalan aylarında ise bu oran yüzde20 ve yüzde27’ye kadar çıkmaktadır.

Bu nedenledir ki yeni bir düzenleme yapılmalı, vergi dilimi yüzde10’dan başlamalı ve vergi dilim oranları kamu görevlileri için yüzde 10’da sabitlenmelidir.

 

MEMUR VE EMEKLİLERE REFAH PAYI ŞARTTIR!

Yıllardır memur ve emeklilerin almış oldukları artışlar TÜİK enflasyonunun altında kalmış, altı ay sonra enflasyon farkı ile TÜİK verileri kadar artış yapılmıştır. Bu da demek oluyor ki aslında memur ve emeklilerin ücretleri yerinde saymış, hiçbir zam alınamamıştır. Bilinmelidir ki enflasyon kadar artış SIFIR zamdır. Kaldı ki TÜİK enflasyonu kadar yapılan artış ise alım gücünü düşüren eksi zamdır.

Ocak ayında enflasyon farkı ile birlikte verilen yüzde 11.54'lük artış sabit gelirlilerin alım gücünü artırmadı. Enflasyon farkını saymazsak verilen artış aslında sadece yüzde6!

Alım gücünü artırmak için enflasyonun üzerinde refah payı şarttır. Tüm bu nedenlerle memur ve emeklilere enflasyon altında kalmayacak REFAH PAYI verilmesi şarttır.


MEMURLARIN NİSAN AYI KAYIPLARI NE KADAR?

BASK/AR-GE Biremi tarafından yapılan araştırmaya göre; TÜİK’ in açıkladığı Nisan ayı enflasyon oranına göre (aile yardımı hariç) bazı unvanlardaki memurların aylıklarındaki erimenin özeti şudur:

  • 9/1 derece ve kadrodaki bir memurun kaybı  1.281,18 TL,
  • 9/1 derece ve kadrodaki bir öğretmenin kaybı 1.362,19  TL,
  • 9/1 derece ve kadrodaki bir pratisyen doktorun kaybı 1.838,25 TL,
  • 9/1 derece ve kadrodaki bir hemşirenin veya sağlık çalışanının kaybı 1.464,55 TL,
  • 8/1 derece ve kadrodaki bir mühendisin (büro) kaybı  1.710,95 TL’dir