Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2020-2021 eğitim öğretim yılı başladığından bu yana hem yüz yüze eğitim hem de sınavlarla ilgili defalarca karar değiştirdi. Son olarak 25 Aralık’ta yaptığı düzenlemede, ilkokullarda, sınav yapılmayacağını, karne  notlarının ders etkinliklerine katılım puanıyla belirleneceğini, ortaokul ve liselerde birinci döneme ait bir yazılı, uygulama puanı ve performans notları üzerinden ölçme değerlendirme yapılacağını duyurmuştu.

Sınav notu bulunmayanlar için okul ortamında, yüz yüze sınav yapılacağı, iller arası hareketliliğin azaltılması amacıyla da sadece ortaöğretim öğrencilerinin, aynı okul türünde olması kaydıyla bulundukları ilde sınava katılabileceği belirtilmişti.

MEB, önceki gün ilkokul ve ortaokullarda karne notlarının derse katılım puanıyla belirleneceğini, birinci dönem yapılmış yüz yüze sınavların karneye dahil edilmeyeceğini açıkladı. Ancak isteyen veliler, 21 Ocak’a kadar okul müdürlüklerine başvurmaları halinde, yapılan sınavlardan alınan puanların karne puanı değerlendirmesine dahil edilmesini isteyebilecek. Ortaokullarda ayrıca varsa proje puanları da karne notunda etkili olacak.

 

Tableti olmayan var

MEB, “Derse katılıma göre karne verilecek” dedi ancak bilindiği üzere yaklaşık 3,5 milyon öğrenci, tableti, bilgisayarı ya da interneti olmadığı için derslere giremedi. Peki, bu öğrencilerin durumu ne olacak? Ayrıca yapılan açıklamada liselerle ilgili bir bilgi yok. Onlar yüz yüze sınav olacak mı, olacaklarsa önceki duyuruda olduğu gibi bulundukları illerde sınava girebilecekler mi?

Sınavı olanlar isterse karne notuna ekletebilecek. Büyük ihtimalle notu yüksek olanlar karneye ekletecek, bu durumda lise ve üniversiteye giriş sınavlarında bu öğrenciler avantajlı duruma geçmeyecek mi? Bazı okulların, öğrencilerine yüksek not verilmesinin önüne nasıl geçilecek?

 

Öğrenci, veli ve öğretmenler bu soruların cevaplarını merak ediyor ve sürekli değişen kararlara da tepki gösteriyorlar. İşte onlardan bazıları:

Derse katılmayanlara da gayri resmi 50-70 arası bir not verin diyorlar. İş resmiyete dökülmeli. Öğretmen, olası davalardan korunmalıdır.

Yine kötü biz olacağız, herkese 100 versen adil değil. Performans notunu ölçeceğimiz şeyler yine adil değil. Keşke notları da MEB verseydi en azından vicdanım rahat olacaktı.

Ortaöğretim başarı puanlarında bu seneye özgü bir değişiklik (katsayısının düşürülmesi, 4. sınıfın ortalamaya katılmaması gibi) iyi olabilir.

Umarım devlet okullarındaki öğretmenler bütün öğrencilere yüksek notlar verirler. Zira özel okullar öyle yapacak.

En kötüsü de her şeyin son dakika yapılması. Tüm notlar verildi. Not çizelgeleri dolduruldu. Ayrıca derslere hiç katılmayanlara not verme de öğretmenin takdirine bırakıldı. Konuyla ilgili MEB hiçbir açıklama yapmadı.

O halde niye sınav yapıp öğrenci ve öğretmenleri tehlikeye atıp bu kadar yordunuz?

Aysel BOZAN YILMAZ / Milliyet