Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde görev yapan bir milyondan fazla öğretmen, her yıl eğitim öğretim yılının başlangıcında, ara tatillerde ve özellikle de eğitim öğretim yılının son haftasında olmak üzere, toplamda dört periyot halinde mesleki eğitim seminerlerine katılıyor. Mevcut mevzuata göre, öğretmenlerin Haziran ayında karneleri dağıttıktan sonra bir hafta boyunca seminer programına tabi tutulması gerekiyor. Öğretmenler bu seminerleri genellikle görev yaptıkları okuldan farklı bir ilde de yerine getirme imkanına sahip oluyor, bu da yaz tatili öncesi kısa bir dinlence ve değişim fırsatı sunuyordu.

 

Yeni Çalışma Takvimiyle Ortaya Çıkan Bilinmezlikler

Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kısa süre önce açıklanan 2025-2026 eğitim öğretim yılı çalışma takvimi, öğretmenlerin seminer programlarına ilişkin büyük bir bilinmezlik ve kafa karışıklığı yarattı. Bakanlık tarafından açıklanan bu yeni takvime göre, 2026 yılında okullar 26 Haziran Cuma günü karne dağıtımıyla sona erecek.Öğrenciler 26 Haziran'da yaz tatiline girerken, öğretmenler için normal şartlar altında 28 Haziran'dan itibaren beş iş günü sürecek bir seminer programının başlaması gerekiyordu.

Buradaki temel sorun, mevzuata göre öğretmenlerin seminerlerinin Haziran ayı içerisinde bitmesi gerektiği yönündeki açık ifade. Eğer beş günlük seminer programı kesintisiz uygulanırsa, bu durum seminerlerin temmuz ayına sarkmasına neden olacak. Çünkü Haziran ayında karne dağıtımından sonra seminer için geriye sadece 29 Haziran ve 30 Hazirantarihleri kalıyor. Bu da, öğretmenlerin sadece bu iki günde mi seminere tabi tutulacağı, yoksa seminerin temmuz ayına taşınıp taşınmayacağı sorusunu gündeme getiriyor.

 

Öğretmenlerin Önündeki Üç Senaryo

Açıklanan takvime göre, öğretmenlerin yıl sonu seminerleri için önünde üç olası senaryo belirmiş durumda. Bu seçenekler, öğretmenlerin yaz dönemi planlarını da doğrudan etkileyecek nitelikte:

  1. Seminerlerin İptali: En radikal ancak olası seçeneklerden biri, 2026 yılı Haziran ayı sene sonu seminerlerinin Bakanlık tarafından tamamen iptal edilmesi. Geçmişte benzer durumlar olmasa da, bu denli kısa bir süre için verimli bir seminer programı düzenlemenin zorluğu bu seçeneği düşündürüyor.

  2. İki Günlük Seminer: Bir diğer ihtimal, öğretmenlerin sadece 29 Haziran ve 30 Haziran tarihlerinde olmak üzere iki gün seminere tabi tutulması. Bu durumda, yönetmelikte belirtilen bir haftalık (beş iş günü) seminer süresi fiilen kısalmış olacak ve seminerlerin içerik yoğunluğu da ciddi şekilde etkilenecektir.
  3. Temmuz Ayına Sarkma: Öğretmenlerin beş iş günü olan seminer programının, 29 Haziran, 30 Haziran, 1 Temmuz, 2 Temmuz ve 3 Temmuz tarihlerini kapsayacak şekilde temmuz ayına sarkması. Bu durum, mevzuattaki "Haziran ayında bitme" kuralıyla çelişse de, seminerlerin tam süresini koruma açısından bir çözüm olabilir. Ancak temmuz ayına sarkma, öğretmenlerin yaz tatili başlangıç tarihlerini doğrudan etkileyecektir.

 

MEB'den Beklenen Açıklama ve Öğretmenlerin Sesi

Milli Eğitim Bakanlığı, şu ana kadar bu kritik konuyla ilgili net bir açıklama yapmadı. Öğretmenler, seminer programlarının akıbeti hakkında yaşanan bu belirsizliğin bir an önce giderilmesini bekliyor. Bakanlığın önümüzdeki günlerde konuya açıklık getirmesi ve öğretmenlerin kafasındaki soru işaretlerini gidermesi büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip ederek, MEB'den gelecek resmi açıklamaları siz değerli okurlarımıza duyurmaya devam edeceğiz.

(Öğretmenler Sitesi)