Mine Özdemir Güneli - Türk Eğitim Derneği’nin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM’in yayınladığı “Sınavların Gölgesinde Eğitim Sistemi” başlıklı rapor, Türk eğitim sisteminin çözemediği temel sorunun sınavlar olduğunu ortaya koydu. “Ortaöğretime Geçiş”, “Yükseköğretime Geçiş”, “Kademeler Arası Geçiş Uygulamalarına İlişkin Öneriler” başlıklarında değerlendirmelere yer verilen raporda, “Günde en az 6 saat, haftada 5 gün, yılda 8 ay ve 12 yıl boyunca sağladığımız eğitimin sonucunda ne elde ediyoruz?” sorusu kapsamında belirtilen sorunlara çözüm önerileri paylaşıldı. Liseden sonra istihdama katılmak isteyenlere 11. sınıfın sonunda lise diploması verilmesi, 12. sınıfların ise üniversiteye hazırlık yılı olarak yapılandırılması öne çıkanlar arasında. Rapordaki diğer öneriler şöyle:

‘Ezberci eğitim sonlanmalı’

* Eğitim sisteminin sınav odaklı, ezbere dayalı yapısını ortadan kaldıracak bir yapılandırmaya gidilmeli.

* Öğretim programları ve ders işleyiş biçimleri anlamlı bir öğretme-öğrenme yaklaşımı çerçevesinde tasarlanmalı, ezbere dayalı içeriğin aktarılması yerine çocuklara yaşam becerileri kazandırılmalı.

* Ortaöğretime geçiş uygulamalarındaki değişiklikler, öğrenci sayısını azaltmaya yetmedi. Her 100 öğrenciden 83’ünün merkezi sınava girmesi, sistemdeki sınav baskısını giderme konusundaki ihtiyacın devam ettiğini göstermekte. 2017-2018 eğitim öğretim yılında sınavla yerleşilebilecek kontenjan oranı yüzde 10 iken bu oran 2021-2022’de yüzde 15’e ulaştı. Kontenjanların artışı daha fazla öğrencinin sınava katılımını teşvik edecek bir rol oynamakta. O nedenle ortaöğretime geçiş sınavı, tüm öğrencilerin odağı olmaktan çıkarılmalı.

* Yüksek nitelikli insan kaynağını yetiştirmek amacıyla sınırlı sayıda özel nitelikli lise için öğrenci seçimi yapılmalı. Öğrencilerin bu liselerin seçme sınavına girebilmeleri için belirli bir başarı düzeyinin üstünde performans göstermelerine ilişkin önkoşullar tanımlanmalı.

* ‘Lise diploması’ sahibi olmak hayata etkin katılım için yeterli hale getirilmeli.

* 12. sınıf üniversiteye hazırlık yılı olarak yapılandırılmalı. 12. sınıfın sonunda öğrencilere ‘İleri lise diploması’ verilmeli.

* Yükseköğretime geçişte programlar için önkoşul niteliğinde olan hazırbulunuşluk ve yeterlik düzeyleri belirlenmeli veya programların niteliğine göre belirli dersleri veya kredileri tamamlama benzeri ilişkilendirmeler yapılmalı.

* Yükseköğretim kurumlarının sayısı, bölümler ve kontenjanlar bölgesel veya kentsel ihtiyaçlar ve işgücü arz-talep dengesi gözetilerek planlanmalı.

‘Sınavsız geçiş yapılabilmeli’

* Liseden sonra istihdama katılmak isteyen meslek lisesi öğrencilerine 11. sınıfın sonunda diploma verilmeli. Bu öğrencilerin not ortalamalarına göre sınavsız biçimde meslek yüksekokullarına, açıköğretime geçişlerine imkân tanınmalı.

*Mesleki eğitim merkezlerindeki (MESEM) eğitimlerin süresi, alanın özelliklerine göre 2-3 yıl olmalı. MESEM’lerde öncelik diploma değil, meslek edindirmek ve iş sahibi yapmak olmalı.

*Genel ortaöğretim kurumlarından meslek yüksekokullarına (MYO) devam etmek isteyenler için 1 yıllık mesleki hazırlık programları oluşturulmalı.

*MYO’lar uygulama eğitimleri ağırlıklı olacak şekilde yapılandırılmalı.

*Mesleki eğitim mezunlarını kendi alanlarında çalışmaya teşvik edecek ücret düzenlemesi yapılmalı. Alanında istihdam edilenler için taban maaş, asgari ücretin en az 1,5 katı olmalı. Ödenecek ücretin, asgari ücretin üstünde kalan kısmına 2 yıl süreyle devlet katkısı sunulmalı.

‘Test odağından çıkılmalı’

Kademeler arası geçiş uygulamalarının tüm eğitim sistemini esir almasının önüne geçilmesi için şu önerilere yer verildi:

* Okulda verilen eğitim kıymetlendirilmeli.

* Eğitim öğretim süreçleri test odaklı olmaktan çıkarılmalı, yaşam becerilerini geliştirmeye odaklı olarak güçlendirilmeli.

* Okul dışındaki özel ders, kurs ve test odaklı basılı kaynaklara bağımlılık ortadan kaldırılmalı.

Milliyet