Eğitim-İş Sendikası web sitesinden duyurdu:

"Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bütçe görüşmeleri sırasında TBMM Genel Kurulu'nda yapmış olduğu konuşmada;

"Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 yılı itibariyle geçerli 2 bin 709 tane protokolümüz var. Bu protokollerden bin 167 tanesi resmi kurumlarla, 550 tanesi STK'larla, 986 tanesi ise TEMA'dan Kızılay'a bir sürü STK'yla. Bunların içerisinde sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Ben bu protokollerle bize destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor. Onlardan siz bunun için rahatsızsınız. Ben o STK'larla protokol imzalamaya devam edeceğim. Çocuklarımın dağa çıkmaması için sizin insan kaynağınıza, insan yetiştirmemek için buna devam edeceğim." ifadelerine yer vermiştir.

Bu ifadeler, gerek Anayasa gerekse de 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nda "Laik Devlet ilkesinin" gereği olarak laik eğitim sistemi esası adeta yerle bir edildiğinin, bizzat Milli Eğitim Bakanı tarafından tarikat ve cemaatlerin milli eğitim sisteminin bir parçası haline getirildiğinin ve bunlara imtiyaz tanındığının itirafı olarak açıkça meydan okur şekilde ilan edilmiştir.

15 Temmuz hain darbe girişiminin daha hafızalarda taze olduğu şu dönemde, tarikat ve cemaatlerin devletin kurumlarına sızmasının oluşturduğu milli güvenlik tehdidi ortadayken Bakanın tarikat ve cemaatleri devletin içinde faaliyet göstermesine olanak sağladığına yönelik itirafı açıkça suç ikrarıdır.

Bu nedenlerden dolayı Eğitim-İş olarak Bakan Yusuf TEKİN hakkında sendikamızca suç duyurusunda bulunulmuştur."

Açıklamanın tamamını Eğitim Iş'in web sitesinden okumak için tıklayınız