MEB'den arıyorum diyerek eğitim fakültesi dekanları ile görüşen dolandırıcılar, yardımcı olacağım bahanesiyle, öğrencilerin bilgilerini alıp, onlardan para toplayabiliyor.

Yıl, 2 Kasım 1995....

Emekli Orgeneral Necdet Öztorun'un sesini taklit eden bir kişi, Tansu Çiller'i telefonla arayarak, "Kemalistler Derneği" için 5 buçuk milyar lira ister. Para ertesi gün Başbakanlık Örtülü Ödeneği'nden o kişinin hesabına yatırılır. Bu dolandırıcı açılan davada, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılır.

Yıl 26 Aralık 2017 ve bu olayların benzeri hala günümüzde yaşanabilmektedir.

Bu yılın ortasından bu yana, eğitim fakülteleri dekanları özelinde bir sorun yaşanmaktadır.

MEB'den bir daire başkanı, genel müdür yardımcısı, genel müdür veya müsteşar yardımcısının ismi verilerek üniversitelerin Dekanları aranmakta ve onlara "Fakülteniz mezunları arasında hala atanamayan öğretmenler var mı, Bakanlık olarak onlara yardımcı olmak istiyoruz" denir. Bu sözlere inanan Dekanlar da "Evet var, isimleri ve telefonları şu" diyerek bazı bilgiler verir. Dolandırıcılar da, bilgilerini aldıkları mezun olan gençleri arayarak, öğretmen olarak atanmalarına yardımcı olacaklarını söyleyerek onlardan para talep eder.

Bir siyasetçi bu tür dolandırıcılara kanabilir, ki zaten yukarıda da ifade edildiği üzere kanmıştır ama bu ülkenin dekanı, rektörü veya rektör yardımcısı kanmamalıdır.

Zira aksayan tüm yönlerine karşın bu ülkede öğretmen atamasının nasıl olacağı bellidir. MEB duyuruya çıkmakta, başvuru almakta ve mülakat gibi işlemlerden sonra öğretmen alımı yapılmamaktadır.

Tüm bunların yanı sıra hiçbir Bakanlık bürokratı bir dekanı veya rektörü arayarak, "Fakülte mezunlarını öğretmen olarak atamak için" yardım talep etmez.

Bu işleyişi bilmeyen kişilerin dekan veya rektörlük yapmaması gerekmektedir.

memurlar.net