Peki okul, pandemi döneminde ilkokula yeni başlamış minikler için ne demek? Salgın onları okullarından fiziksel olarak ayırıyor. Yani yeni başladıkları okulun nasıl bir yer olduğunu henüz anlayamadılar. 21 Eylül’de ilk kez girdikleri sınıflarda kimi birkaç gün kimi biraz daha fazla eğitim öğretim gördü. Bu yüzden de okul denince çoğunun aklına bilgisayar ekranından gördükleri öğretmenleri geliyor. Okul hakkında ne düşündükleri sorulduğunda ise şunları söylüyorlar:

Zeynep Sevinç: Azıcık gidebildim okula. Okul deyince bilgisayardan arkadaşlarım ve öğretmenim aklıma geliyor.

Azra Ceylan: 1’e gidiyorum. Bu sene çok az gidebildim okula. Okulda okumayı öğreniriz. Hem eğlenir hem de ders yaparız. Öğretmenimi çok özledim. Ben de öğretmen olmak istiyorum.

Miray Sert: Okula sadece iki kere gidebildim. Bir tane arkadaş edindim. Öğretmenimiz anne babamız gibi. Onu her gün bilgisayarda görüyorum. Bize çok güzel bilgiler öğretiyor.

Doruk Kabuk: Sadece bir kere gittim okula. Yeni arkadaşlarla tanıştım. Bir sürü odalar vardı. Çizgi çalışması yaptık. Sonra fotoğraf çekildik. Çok heyecanlanmıştım. Tekrar okula dönmeyi çok istiyorum. Arkadaşlarımla oynamak istiyorum.

Emre Kocaman: Okula 1-2 hafta falan gidebildim. Okul benim için eğitim yuvası ve oyun yeri demek. Bilgisayardan ders yapmak demek. Okulu hayal edince gözümde sınıfımız canlanıyor. Arkadaşlarımla oyunlar oynuyoruz. Zaten en çok teneffüsü özledim.

VELİLER DE ÖĞRETMEN OLDU

Sözü miniklerin anne ve babalarına verdiğimizde ise en çok çocuklarını ders için ekran karşısına oturtmakta ve adaptasyonda zorlandıklarını söylüyorlar.

Zehra Sevinç: Güdüleme konusunda çok sıkıntı yaşadık. Derse oturtmakta çok zorlandım açıkçası.

Ragıp Ceylan: Okuma yazmayı öğrenme sürecinde fiziki temaslara daha çok ihtiyaç duyuyor çocuklar. Örneğin kalemi yanlış tutuyor. Harflerimiz çok tuhaf şu an.

Elif Sert: Küçük oldukları için adapte olmak konusunda biraz zorlandılar. Biz de küçük öğretmenler olduk onların yanında.

Seçkin Kabuk: Derslere evden devam ettikleri için okula başladıklarını idrak edemediler. Derse uyum sağlamayı zorlaştırdı. Öğretmenler kadar velilere de iş düştü.

Hacer Kocaman: Okula gittiği zamanlar daha mutluydu. Okula gitmek, en çok da arkadaşlarıyla zaman geçirmek istiyor.

Abdullah ŞANLI / Hürriyet