Buna göre, 60-66 ay yaş grubundaki çocuklar ortanın altı, 66-72 ve 72-84 ay grubundaki çocuklar ise orta düzeyde okul olgunluğuna sahip. Yaş arttıkça okul olgunluğu artıyor. Bir sınıftaki öğrencilerin tamamı farklı düzeylerde okul olgunluğuna sahip oluyor. 66-72 ve 72-84 aylık çocuklar, 60-66 aylıklara göre daha kısa zamanda okuma yazma becerileri kazanıyorlar. Yani yaşın, okuma yazma becerilerinin kazanılmasında farklılık yaratan önemli bir değişken olduğu sonucu ortaya çıkıyor.
Öğretmen görüşlerine göre, 60-66 ve 66-72 aylık çocuklarda kavrama, parmak-kas gelişimi yetersizliği, yavaş öğrenme, çabuk yorulma, kurallara uyma, tuvalet kullanmada sorunlar çıkıyor. Bu da çocukları okula karşı olumsuz tutum sergilemeye itiyor.Tezin sonuç bölümünde, okulların, çocukların yaş gruplarına göre düzenlenmesi gerektiği aksi halde erken okula başlamanın çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olabileceğinin altı çizilerek şunlara yer verildi: Öğretim programları ve okulun fiziksel özellikleri 60-66 ve 66-72 aylık çocukların gelişim özelliklerine göre düzenlenirse bu yaş grubundaki çocuklar okula başlayabilir. Ancak, ne kadar düzenleme yapılırsa yapılsın, küçük yaştaki çocukların olumsuz tutum geliştirebilecekleri, olumsuz akademik benliğe sahip olabilecekleri unutulmamalı.
Kendi bakımlarını yapamıyorlar
- 60-66 aylık öğrenciler kendi bakımlarını yapamıyor, tuvalet sorunu yaşıyorlar. Derste sık sık tuvalete gitmek istiyorlar.
- 60-66 aylık çocuklar anlam bütünlüğü oluşturamıyor. Metin oluşturmada sorun yaşıyorlar, okuma-yazma ve algılamada geride kalıyorlar. Cümleyi yarım bıraktıkları, kelimedeki harfi yazmadıkları görülüyor.
- 66-72 aylıklar, metin oluşturmada 72-84 aylıkların çok gerisinde kalıyor.