Ülkemizde okul öncesi eğitimin niteliğinin artırılması ve yaygınlaştırılması amacıyla bir proje yürütülüyor. Bu proje “Okul Öncesi Eğitiminin Güçlendirilmesi” projesi . Milli Eğitim Bakanlığı tarafından UNICEF’in teknik desteği ve Avrupa Birliği’nin maddi katkısı ile yürütülüyor. Önemli miktarda parasal kaynak aktarılıyor. Bu proje, dezavantajlı koşullarda yaşayan çocukların okul öncesi eğitim ve gündüz bakım hizmeti veren kurumlara kayıt ve devam oranları ile çocuğunun bu hizmetlerden yararlanmasını sağlayan ailelerin sayısını arttırmayı amaçlıyor.  Proje uygulama açısıyla öncelikli olarak 10  ilde (Adana, Ağrı, Ankara, Diyarbakır, Erzurum, Hatay, İzmir, Mersin, Şanlıurfa, Van) bilinç artırma çalışmalarıyla da Ülke genelinde kamu, özel sektör, sivil toplum ve medyanın katılımıyla yürütülüyor. Ayrıca 32 ilde okul öncesi eğitim kurumları ve ilköğretim okulları bünyesinde yer alan okul öncesi sınıfları için ekipman, eğitim ve donatım malzemeleri alımı yapılacak
Proje kapsamında geçen öğretim yılında bazı çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalardan birisi de İl eğitim denetmenlerine yönelik seminerdi. Eylül ayından itibaren proje okul ve kurumlarda uygulanmaya başlamasına rağmen bu kurumları denetleyen müfettişlere herhangi bir bilgilendirme çalışması yapılmaması büyük eksiklikti. Bu bilgilendirme ancak yarılyıl tatilinde yapılabildi.  Antalya Dedeman otelde yapılan 3 günlük seminere birçok ilden eğitim denetmenleri katıldı. Bu denetmenler seminer sonrasında kendi illerindeki proje kapsamındaki kurumlarda projenin takibini yaptılar ve Bakanlığa dönüt sundular. Projenin sağlıklı yürüyebilmesi için oldukça önemli bir çalışma idi.
Seminerde çeşitli sorunlar yaşandı. Seminere katılım için illere gönderilen yazılarda yol giderlerinin proje kapsamında ödeneceği bildirildiği halde sadece çok uzak illerden gelenlerin uçak bileti masrafları ödendi. 7-8 saatlik yoldan gelenlere uçakla bile gelseler sadece otobüs bileti ücreti ödendi. Ayrıca diğer tüm seminerlerde seminere çağrılan kamu personeline ödenen seminer merkezi ile otogar/havaalanı arasındaki ulaşım giderleri bu seminerde ödenmedi Yol giderlerinin proje kapsamanda ödeneceği belirtildiğinden bakanlık ta kendi bütçesinden ödeme yapmadığı için müfettişler mağdur edildi. Özetle müfettişler hem zorunlu olarak seminere çağrılıp hem de ceplerinden para harcamak zorunda bırakıldılar.

Seminerin ilkine  katılan müfettişler şimdi birkez daha telefonla aranarak haftaya yine seminere katılmak zorunda oldukları bildiriliyor.  Yıllık izinlerin kullanıldığı bir dönemde böyle bir seminerin daha önceden bildirilerek katılımcıların planlarını ona göre yapması mümkünken çoğu yıllık izinde veya tatilde olan müfettişlerin telefonla aranarak “ haftaya seminer var geliyor musunuz?” sorusunun sorulması aslında bu seminere katılımın olmaması için harcanan bir çaba gibi görünüyor.
Bakanlığın bu organizasyonu verdiği kurum bu yöntemlerle ödenmesi zorunlu olduğu halde  ödenmeyen yol paralarını veya katılımcıların az olması sonucunda kalan parayı cebe mi indiriyor, yoksa bu teknik bir hata mı? sorusunu akla getiriyor.
Ellerindeki soruşturmalar nedeniyle Temmuz ayında yıllık izin verilmeyen bazı müfettişler Ağustosta yıllık izne ayrılmalarını müteakiben özel görevler nedeniyle yıllık izinlerini kesip göreve çağrıldılar. Bu müfettişler görevlerini tamamlayıp ikinci kez yıllık izne ayrıldılar. Şimdi bu durumdaki bir müfettişi zamanında haber verilmeyen söz konusu seminer için ikinci kez yıllık iznini kesip göreve çağırmak hangi vicdana sığar? 

Proje çalışmalarının Devlet yönetme bilinciyle ve Bakanlığın genel işleyişiyle uyumlu yürütülemediği, pilot uygulama yapılacak okulların öğretmenlerine, takibi yapacak müfettişlere proje bilgilendirme seminerlerinin zamanında düzenlenmediği, katılımcılara zamanında haber verilmediği, yol giderlerinin karşılanmasında bile sorunlar yaşandığı ortada.

MEB bu tür organizasyonları başka birilerine havale etmemeli yıllardır yürüttüğü gibi kendisi yürütmeye devam etmelidir. Davulu kendi boynuna asıp tokmağı organizatörlere verirse olacağı budur. Organizatörlerin yapacağı hatalar projelerin safiyane amaçlarına gölge düşürecek, bu tür projelerin kamuoyu tarafından Avrupa Birliğinden para söğüşleme kaynağı olarak algılanmasına neden olacaktır ki bunu hiçbirimiz istemeyiz. MEB’i tokmağı kendi eline almaya davet ediyorum.
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı