Ayın 15'i, her devlet memuru için maaş günü olarak bilinir. Ancak, bu günün getirdiği sevinç, ne yazık ki son yıllarda yerini derin bir hüzne bırakmış durumda. Bir zamanlar maaş günü olan ayın 15'i, şimdi memurlarımız için ekonomik sıkıntıların ve hayal kırıklığının simgesi haline gelmiştir.
Günümüzün ekonomik koşulları, bankaların tatlı oyunları ve hayat pahalılığı, memurlarımızı adeta bir çıkmazın içine sürüklemiştir. Maaş gününün gelmesiyle birlikte, hesap hareketlerinde görülen faiz giderleri, birçok memurun moralini bozmakta ve onları daha da derin bir borç sarmalına itmektedir. Maaşının üçte birini faiz olarak ödeyen bir memur, gerçekte maaşının bir kısmına el konmuş gibi hissetmektedir. Bu durum, bir anlamda gayri resmi bir hacizdir ve memurlarımızı çaresizlik içinde bırakmaktadır.
Özellikle devlet memurları, bankaların en çok hedef aldığı maaş müşterileri arasında yer almaktadır. Bu durum, neredeyse resmi bir tefecilik sistemine dönüşmüş durumdadır. Artan borç yükü ve düşen alım gücü, memurlarımızı her geçen gün daha zor bir duruma sokmaktadır. Maaş günü artık bir rahatlama anı değil, aksine birçok memur için korkulan, çekinilen bir gün haline gelmiştir.
Devletimizin bu duruma acilen müdahale etmesi gerekmektedir. Devlet, memurlarını korumak ve onların ekonomik olarak rahat bir nefes almasını sağlamakla yükümlüdür. Bankaların bu oyunlarına karşı durarak, memurlarımızın maaşlarının adil bir şekilde korunmasını sağlamak zorundadır. Bu, sadece memurların değil, aynı zamanda ülkemizin de ekonomik refahı için bir gerekliliktir.
Samsun Eğitim Gücü Sen olarak, bizler de bu durumun farkındayız ve memurlarımızın haklarını korumak için elimizden geleni yapacağız. Amacımız, ayın 15'ini memurların çekindiği, korktuğu bir gün olmaktan çıkarıp, onların yüzlerinin güldüğü, maaşlarını huzur içinde aldıkları bir gün haline getirmektir. Bu yolda kararlıyız ve mücadelemizi sürdüreceğiz.
Emrah HOPALI