Hastaneler, ateş, eklem ağrısı, halsizlik, bulantı, öksürük şikayetiyle başvuran 7'den 70'e vatandaşlarla doldu. Uzmanlara göre, pandemi döneminde alınan önlemler sayesinde influenza başta olmak üzere diğer virüsler açığa çıkacak ortam bulamadı. Önlemlerin kalkmasıyla birlikte bu virüsler güçlenerek döndü.

AKŞAM'a konuşan uzmanlar hastalık belirtileri gösteren vatandaşların maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına yeniden dönmeleri gerektiğine işaret etti.

 

VİRÜS TESTLE ANLAŞILIR

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan: 'Grip (influenza) Koronavirüs ile mücadele döneminde yani 2 yıl boyunca pek görülmedi. Çünkü maske, sosyal mesafe ve alınan diğer önlemler sayesinde varlığını mevsimsel olarak tam olarak sürdüremedi. Koronavirüs tedbirlerinin kalkmasıyla influenza başta olmak üzere RSV, Rinovirüs ve diğer virüsler yeniden yaşam alanı buldu. Bu nedenle insanlar hastanelere akın etti.

 

KRONİK HASTALAR RİSKTE

Kronik hastalıkları olanlarda bu virüsler ağır ve yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. Öksürük, ateş, boğaz ağrısı ve diğer belirtiler hangi virüse ait olduğu ancak sürüntü ve kan tahlile ile anlaşılabilir. Klinik olarak bakarak anlaşılacak bir durum yok. Çünkü bu virüslerin belirtileri neredeyse ortak. Vatandaşlarımıza maske takmalarını öneriyorum. Hele hastalık belirtileri taşıyan kişi çevresinin hastalanmasına engel olması için mutlaka maske takmalı. Vatandaşlarımızın kalabalık ortamlara girmemelerinde fayda var. Yaşlı ve kronik hastalığı olanların dikkatli olmaları gerekiyor.'


TOPLUM OLARAK TEDBİRLİ OLALIM

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş: 'Sonbahar ve kış dönemlerinde, solunum yolu enfeksiyonları sık görülür. Hastalığı geçiren bireylerde bunun üzerine bakteriler de yerleşebilir ve zatürree oluşabilir. Okul, tiyatro, sinema, toplu ulaşım gibi yerlerde bu virüsler kolayca bulaşabilir. Bu dönemlerde maske, mesafe ve temizlik önemlerine riayet edilmeli. Çocuklar okuldan aldıkları hastalığı eve, ailelerine ve arkadaşlarına bulaştırabilir veya tam tersi ailedeki hastalık, topluma yayılabilir. Hasta bireylerin kendini koruması istirahat etmesi, sebze, meyve ve sulu gıdalar alması gerekiyor. Risk grubunda olan bireyler için (çocuklar, 65 yaş üzerindekiler, kronik hastalığı olanlar: Kanser, şeker, diyaliz hastaları, koah olanlar), obezler, HIV/AIDS hastaları, zatürree ve grip aşılarını mutlaka olsunlar. Burun akıntısı, hapşırık, gözlerde sulanma, halsizlik, hafif ateş nezlenin belirtileri. Her yıl bir ya da birden fazla geçirilebilir. Grip ise öncelikle solunum yollarını tutup sonra kalbi, beyni ve diğer organları etkileyerek ölümlere neden olur. Bulguları yüksek ateş, üşüme titreme, şiddetli baş ve göz dibi ağrıları, kas eklem ağrıları, bulantı ve kusma gibi bulgularla seyreder. Bu hastalıktan korunmak için tedbirlerimizi almamız ve aşılanmamız gerekiyor.'



BU KIŞ BÖYLE GEÇECEK, MASKELERİ TAKIN

Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, en çok görülen enfeksiyonların Respiratuvar Sinsityal Virüs (RSV), influenza, rhinovirüs ve Kovid-19 olduğunu, bunlardan korunmak için maske, mesafe ve hijyenin yanı sıra risk grubundakilerin hatırlatma dozlarını ihmal etmemesi gerektiğini söyledi.

Acil servis başvurularında boğaz ağrısı, burun akıntısı, öksürük, ateş, halsizlik gibi şikayetlerin ön plana çıktığını ve hastaların büyük bölümünün ayaktan tedavi, evde istirahatle bu süreci atlattığını anlatan Kayıpmaz, şöyle devam etti: 'Şu an hastalığa en çok sebep olan etkenler RSV, gribe yol açan influenza, rhinovirüs ve Kovid-19 virüsü. Hastaların büyük çoğunluğu bu enfeksiyonları ayakta atlatsa da bulaştırıcı olmaya devam ediyor. Hastalık belirtisi gösteren kişilerin toplu ortamlarda maske takması hastalıkların bulaşmasının önlenmesi açısından önem taşıyor. Bebek ve çocukları tehdit eden RSV çoğunlukla ayakta atlatılıyor. Ancak yenidoğanlar, prematüre bebekler veya doğum sonrası mekanik ventilatör dediğimiz solunum cihazına bir süre bağlı kalmışlarda daha ağır seyredebiliyor. Özellikle düşmeyen inatçı ateş, kaburgaların çekildiği, karnın solunuma katıldığı şekilde solunum sıkıntısı, morarma, nefes alıp verirken 'ıslık' sesi duyulması gibi durumlara dikkat edilmesi, hastaneye başvurulması önem taşıyor.

Kaynak: Akşam