Yeni eğitim yılının ilk zili, 9 Eylül’de çalacak. Ancak anaokulu ve birinci sınıfa gidecek 4 milyonu aşkın öğrenci yarın ders başı yapacak. Uyum eğitimi iki gün sürecek.

Hürriyet'ten Esra ULKAR'ın haberine göre; Sadece bu yıl ilk kez eğitim kurumuna adım atacak minikler değil, ara sınıflardaki öğrenciler için de okula dönüş zorlu olabiliyor. Uzmanlara göre, okul açılmadan çocukları sürece hazırlamak gerekiyor. Ebeveynler, ‘mecbursun’, ‘gitmelisin’ gibi kelimelerden kaçınmalı. Ağlayan çocuğa sert davranılmamalı, alay edilmemeli, gözyaşları küçümsenmemeli. Çocuklarının alışma sürecinde okulda beklenebilir, ancak sınıfa girilmemeli. Çocuklar okula nasıl hazır olur? Ailelere ne gibi görevler düşüyor? Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) Erken Çocukluk Eğitimi Uzmanı Serap Erdinç ve Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe ailelere önerilerde bulundu.

AÇEV Erken Çocukluk Eğitimi Uzmanı Serap Erdinç, okula gitmek istemeyen çocuklara yaklaşım ve uyum dönemlerini atlatabilmeleri için ebeveynlere şunları öneriyor:

OKULÖNCESİ EĞİTİM: Çocukların ilkokula hazır olması için kaliteli erken çocukluk eğitimi alması gerekiyor. Yeni bir ortam, arkadaşlar ve yaşam düzeni başlıyor. Bu nedenle daha okul açılmadan, onu hazırlamalı. Okulöncesi eğitim ilkokula hazırlık için çok önemli.

SÜRECİ ANLATIN: Velilerin çocuğu okul ortamına hazırlaması gerekiyor. Çocuğa, bilinmeyen şey korkutucu gelir. O yüzden okulda yapacakları somut olarak anlatılmalı. Kaç gün okula gidecek bilmeli. Örneğin, “Beş gün okula gideceksin. Saat 9’dan 2’ye kadar okulda kalacaksın. Sonra eve döneceksin” gibi... Okuldan kimin alacağı söylenmeli. Öğrenme süreci çocuğun ilgisini çekecek noktalardan anlatılmalı. “Okula gitmek zorundasın” gibi mecburiyet belirten cümleler yerine, “Oyunlar oynayacaksın, arkadaşların olacak” şeklinde ilgisi çekilerek anlatılmalı. Okulda da güvende olacağını hissetmeli. “Sorun olursa hemen okula geleceğiz. Öğretmeninizde telefonumuz var” denilirse, kendini güvende hissedebilir.

OKULU BİRLİKTE GÖRÜN: Okulu daha önceden göstermeli. Çocuk, okulda kullanacağı alanları ilk anne-babasıyla görmeli. Bahçe ve tuvalet, hangi sınıfta olacağı gösterilmeli. Öğretmeniyle önceden tanışmalı. Bu; benimsemesini, okula motive olmasını, uyum sağlamasını etkiliyor.

KAYGINIZI KONTROL EDİN: Çocuğa güven verip, rahatlatmalı. Önce ebeveynler rahat olmalı. Ayrılık sorununa ebeveynde de rastlıyoruz. Daha önce çocuğundan ayrılmayan aile, okula başlama sürecinde kaygılı olabiliyor. Kaygı bulaşıcıdır. Önce aileler, kaygı düzeyini düşürmeli.

ÖĞRENİM AŞAMASINDA BULUNUN: Okulla ilgilenmek, sadece okula götürüp getirmek değil. Aileler öğrenme sürecinde bulunmalı. Okulda ne yaptığını eve gelince anlatması istenmeli. Arkadaşlarının isimlerini, neler öğrendiğini, yaptıklarını çocuktan dinlemek öğrenme süreci algısını olumlu etkiliyor. Okul yaşamına ne kadar ilgi duyarsa, öğrenmeye ilgi o kadar pekişiyor.

AĞLAYANLAR İÇİN BEKLENEBİLİR: Çocuk okula başladığında ağlayabilir. Sınıf hariç, koridorda ya da bahçede anne-babadan birinin beklemesi iyi olabilir. Teneffüse çıktığında ebeveynden birini görmesi onları rahatlatır. 1-2 hafta, en fazla bir ay beklenebilir. Aileler sınıfa girmemeli. Çünkü anne-babasını yanında isteyen çocukları gören ve aklında öyle bir durum olmayan diğer çocuklar da bundan etkilenebilir. Aileler güven vermesi açısından okulda herhangi bir yerde bekleyebilir.

DÖNÜŞÜNÜ KOLAYLAŞTIRIN

Uzun bir tatilin ardından okula dönen ara sınıf öğrencileri için de hızlı uyum sağlamak zor olabiliyor. Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe, böyle bir durumda en çok işin öğretmene düştüğünü söylüyor. Prof. Dr. Kızıltepe’nin öğretmen, öğrenci ve velilere önerileri ise şöyle:

ÖĞRETMENLERE: YUMUŞAK GEÇİŞ YAPIN

Öğrenciler, üç aylık tatilde öğrendiklerini unutmuş olabilir. Üstelik yeni bir sınıfa başlayacaklar. Bu durumda yeni eğitim dönemine onları hazırlamak öğretmenlere düşüyor. Okula başlandığında hemen o yılın müfredatı yerine, geçen yılın materyalinin üstünden geçmek faydalı olur. Öğretmenler, eğlenceli bir etkinlikle öğrencilerinin bilgi düzeyini ölçerek derslerine o noktadan başlayabilir. Çünkü başta dersini anlamayan öğrenci, akışı kaçırdığı için artık derse ilgi duymayabilir ve başarılı olamayabilir. Öğrencilerin gerçek seviyelerini dönemin başında anlamak gerekir.

Tecrübeli öğretmenler, genelde ilk günden derse başlamaz, yumuşak geçiş yapar. Karşılarında ruhen hala tatilde olan öğrencilerine anlayış ve sabır gösterir. Okulun ilk günlerini ellerinden geldiği kadar sevimli kılar. Çeşitli oyunlar, tatil anekdotlarıyla öğrencilerinin okula adapte olmalarını sağlarlar.

ÖĞRENCİLERE: DERS KİTAPLARINI GÖZDEN GEÇİRİN

Öğrencilerin, günlük hayatlarını okul açılmadan birkaç gün öncesinden düzene sokmaları gerekiyor. Yoksa sıkıntı çekebilirler. Düzenli uyumak, düzenli ve sağlıklı beslenmek gibi. Yeni ders kitaplarını gözden geçirebilirler. Onları yıl boyunca nelerin beklediğini önceden anlamak yardımcı olabilir

AİLELERE: KORKUSUNU GÖRMEZDEN GELMEYİN
Çocuklar okulöncesi eğitim görse bile, ilkokula başlamak onlar için oldukça heyecan verici. Ailelerin çocuklarına yapacağı yardım, işlerini kolaylaştırabilir. Örneğin, değişecek uyku düzenine çocuklarını alıştırmaları gerekiyor. Bu sadece uyku düzeni için değil, okul yüzünden değişen günlük programlar için de geçerli. Ayrıca çocuklar eğer sinirli, endişeli ya da korkuyorsa, görmezden gelmemeleri gerekiyor. Anne-baba, onların kendi duygularını anlatmalarına izin vererek rahatlatıcı sözlerle dirençlerini geliştirmeli. Eğer çocuğun tepkileri aşırıysa, mutlaka uzmanlardan yardım alınmalı. Aile, çocuğunun sınıf arkadaşlarının kimler olacağına da bakmalı. Okul açıldıktan sonra bir oyun günü düzenleyip, yeni arkadaşlarıyla kaynaşması sağlanabilir. Böylece kendileri de çocuklarının arkadaşlarının aileleriyle tanışmış olur. (Büşra ATILGAN)

Hürriyet


Çocuğu 1. Sınıfa Başlayan Velilere Öneriler