Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin soruları da yanıtlayan Bakan Özer, "Öğretmenlik Meslek Kanunu - Cumhurbaşkanımız da söylüyor, biz de söylüyoruz - 60 yıllık bir özlemdi. Yani tüm eğitim şûralarında, eğitimle ilgili tüm platformlarda zikredilen, yani öğretmenlere mahsus bir kanunun olması hep bir özlemdi, işte bu özlem 14 Şubat 2022 tarihinde yayınlanan 7354 Sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla giderildi."
 
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun bir başlangıç olduğunu vurgulayan Özer, şunları kaydetti: "Şöyle bir algı var: Öğretmenlik Meslek Kanunu bu mudur? Hayır, bu değildir; bu, sadece bir başlangıçtır. Bu Kanun, 2023 yılında Meclis açıldıktan sonra yeni haklarla sürekli genişleyecek olan bir kanundur. Eğer bir kanununuz olmazsa o zaman oraya atıf yapacağınız, iyileştirme yapacağınız bir alanı bulamazsınız. Bu anlamda gerçekten önemli, yani AK Parti hükümetleri dönemindeki 20 yıllık eğitimdeki bu dönüşümün aslında taçlandırılmasıdır."
 
Kariyer basamakları sisteminin ilk defa 2004 yılında Temel Eğitim Kanunu ve 657 Sayılı Kanun'da bazı değişiklikler yapılarak aday öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik şeklinde kurgulandığına dikkati çeken Bakan Özer, "2005-2006 yılında bununla ilgili sınavlar yapıldı. Yani 90 binin üzerinde uzman öğretmen sistemde vardı ve sınava girildi ve 338 - yanılmıyorsam 338 - de başöğretmen vardı sistemin içinde, yani 2006'tan itibaren bu öğretmenler zaten sistemin içerisindeydi." ifadelerini kullandı. 
 
Devlet memurları sistematiği içinde sınavsız bir kariyer sisteminin yer almadığını söyleyen Özer, "Bu sınav, öğretmenlerin öğretmenlik yeterliliği yapmaya matuf yapılan bir sınav değil, kimsenin haddine değil, öğretmen olarak girmiş zaten. Bu sadece o uzman öğretmenlerin almış olduğu 180 saatlik eğitimin değerlendirmesi. Orada da eğer yüksek lisans yapmışsa, tezli veya tezsiz, alan içi veya alan dışı muaf, yani yaklaşık 90 bine yakın öğretmenimiz master ve doktora yaptığı için uzman ve başöğretmenlik sınavından muaf oldu. Başöğretmenlik de aynı, 240 saatlik bir eğitim var, sonunda sınav var, doktora yapmışsa alan içi- alan dışı hiç fark etmez, sınavdan muaf." dedi.  
 
2004'te yapılan değişikliğe göre kota konulmaması gibi bir iyileştirme yapıldığını aktaran Özer, "Öğretmenler o sınavda öğretmen arkadaşlarıyla rekabet etmeyecekler, kendileriyle rekabet edecek. Yani 614 bine yakın öğretmen başvurmuştu, 606 bin 185 öğretmen eğitimini tamamlamış, yani yüzde 99'u tamamlamış eğitimlerini. Bu 606 bin 185 öğretmenin tamamı da sınavda başarılı olursa tamamı hangi sınava başvurduysa ya uzman öğretmen olacak ya başöğretmen olacak, yani bir kota da yok bu anlamda." dedi.
 
Öğretmenlerin 180 ve 240 saat olarak düzenlenen eğitim içeriklerinin güncellenmesi yönünde talepleri olduğunu da dile getiren Özer, bunların iyileştirilerek sınavın her yıl tekrarlanacağını ve içeriklerin de güncelleneceğini söyledi. 
 
Sınavın nasıl yapılacağına ilişkin örnek soru kitapçıkları yayımladıklarını aktaran Özer, eğitim sisteminin öğretmenlerin mesleki gelişimleriyle ilgili yeni bir safhaya doğru evrilmesi için çalıştıklarını kaydetti.  
 
Sınavla ilgili tereddüt veya değişikliğin söz konusu olmadığını söyleyen Özer, "Sınav haricinde iyileştirme yapılacak alanlar var, yani sahadan gelen özellikle işte 40 yıllık öğretmen, 35 yıllık öğretmen haklı olarak diyor ki 'Şimdi ben uzman öğretmenlik sınavına giriyorum, uzman öğretmen olduktan sonra 10 yıl bekleme vaktim yok. Zaten emekli olacağım, yani başöğretmen olamayacak mıyım?' İşte bunlarla ilgili arkadaşlarımız çalışma yapıyor. İnşallah, bunlarla ilgili o iyileştirmelere bir fırsat verecek düzenlemeleri de önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşırız." dedi.
 
26 Eylül'de başlayan başvuru sürecinin 3 Ekim'e kadar devam edeceğini, sınavın ise 19 Kasım'da gerçekleştirileceğini anımsatan Özer, sınavın şeklinin online olmayacağını söyledi. Yayın öncesi iki günlük başvuruları incelediğini anlatan Bakan Mahmut Özer, "345 bin 732 öğretmenimiz uzman öğretmenliğe başvurmuş sınav için. 42 bin 561 eğitimini tamamlayan öğretmenimiz de başöğretmenliğe başvurmuş. Yani iki gün gibi kısa sürede 388 bin 293 öğretmen, yani eğitimini tamamlayan öğretmenlerin yüzde 64'ü sınava başvurmuş." dedi.
 
Bu konuda sosyal medya algısıyla sahanın gerçekliğinin farklı olduğunun altını çizen Millî Eğitim Bakanı Özer,  sahadaki izlenimlerini şöyle aktardı: "60'ın üzerinde ile gittim bir sene içinde. Tüm arkadaşlarımızla da benzer şekilde sahadayız, öğretmenlerimizi dinliyoruz. İlk kez okul yöneticileriyle tüm illerde değerlendirme toplantısı yapıyoruz. İlk defa böyle bir şeye giriştik, eğitim öğretim hazırlıklarıyla ilgili. Tüm illerde okul yöneticilerimiz bizim oradaki neferlerimiz, yani eğitimin kalitesini artırmayla ilgili en önemli paydaşlarımız, onlarla birlikte bir saate yakın hem eğitim politikalarımızı konuşuyoruz hem onların eleştirilerini alıyoruz, süreçleri birlikte yönetmeye çalışıyoruz. Yani bizim derdimiz bu kitleselleşme evresini tamamlayan eğitim sisteminin kalitesini özellikle okul yöneticilerimiz, tüm yöneticilerimiz ve öğretmenlerimizle birlikte sürekli kalitesini geliştirmek."
 
Özer, kariyer basamakları sisteminin alınan geri beslemelerle daha iyi noktalara taşınacağını belirterek "Öğretmenlerimiz yüksek lisans ve doktora yapmaya başlayacaklar, yönelimleri artacak. Dolayısıyla bu süreçten öğretmenlerimizin büyük bir kısmının yararlanacağına inanıyorum." dedi. 
 
Şartları sağlayan öğretmenlerin yüzde 95'inin kariyer basamakları sistemine başvurduğuna dikkati çeken Özer, "Hemen hemen tamamı bu süreçlere başvurdu, problem olsa başvurmazdı." ifadelerini kullandı.