Öğretmenlik Mesleğinin onuruna saldırı niteliğindeki sözde meslek kanunun geri çekilmesi talebiyle başlattılan “Öğretmene Saygı” eylemlerinin ilk durağı Burdur oldu.

Yoğun katılımın olduğu Burdur eyleminde “Öğretmene parmak sallanmaz”, “Sınav, ünvan değil, öğretmene saygı”, “Öğretmeniz uzmanız, ayrışmaya karşıyız”, “Başöğretmen Atatürk, bu kanun nankörlük”, “Öğretmenler değil, maaşlar yetersiz”, “Uzmanlığım diplomam, haksızlığa susamam” sloganları atıldı.

2 Eylül İzmir, 3 Eylül İstanbul, 5 Eylül Samsun, 7 Eylül Diyarbakır’da gerçekleştirilecek mitinglerin ardından, 9 Eylül’de Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’e Anıtkabir’de saygı ziyareti gerçekleştirecek ve MEB önünde kitlesel basın açıklaması yapılacak.

“Öğretmene Saygı” eylemlerinin ikinci durağı İZMİR

İZMİR Bölge Eylemi 2 Eylül Cuma günü saat 17.00'de Kemeraltı girişinde yapılacak. Öğretmenleri ayrıştıran kariyer basamaklarına hayır diyen Eğitim İş Sendikası, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Kariyer Basamakları Sınavından rahatsız olan herkesi eyleme çağırıyor

 

Eğitim İş basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Hepinizin bildiği gibi öğretmene danışılmaya bile lütfedilmeden, kuytu köşelerde yandaş sendikadan olur alınarak, hayatımıza sokulan Öğretmenlik Meslek Kanunu, kazanılmış haklarımızı kırpmasıyla, sınav başta olmak üzere beraberinde getirdiği angaryalarla mesleğimizin üzerine bir kabus gibi çökmüştür. 

Bu kanun, öğretmenlerin, fakültede zaten alanına göre eğitim aldığı yani her öğretmenin zaten uzman olduğu gerçeğini görmezden gelmektedir. Öğretmenliğin zaten bir ihtisas mesleği olduğunun altını çizen yasalarla da çelişmektedir.

Bu kanun; öğretmenlerin mesleğini icra etmekten doğan haklarını işgüzar ve hadsiz biçimde yeni şartlara/kriterlere bağlamaktadır. Kazanılmış haklarımızı iç etmektedir. Eşit işe eşit ücret ilkesini de, meslekte kıdeme göre ücret artışı olması gerekliliğini de çöpe atmaktadır.

Bu kanun; sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye ayrıştırılarak sömürülen öğretmenlerin, yeni unvanlarla bir kez daha ayrıştırılmasına ve okullardaki huzur ortamının, çalışma barışının bozulmasına yol açacaktır. Yeni unvanlar, sadece öğretmenler arasında değil veliler ve öğrenciler arasında da suni rekabet tohumları ekecektir. Velilerden gizlice kayıt parası toplayan liyakatsizce atanmış devlet okulu yöneticileri için yüksek unvanlı öğretmenin sınıfına öğrenci yerleştirmek yeni bir gelir kapısı olacaktır.

Meslek kanunundan çok, bir teneffüs aralığında hazırlanabilecek kadar basit, 12 maddeden ibaret bir metindir. Bu ülkenin bir tane Başöğretmeni olduğunu, bizlerin O’nun sıfatını paylaşmayı değil, bize bıraktığı mirası korumayı yegane hedef saydığımızı idrak edemeyen zihniyetin, küçük hesaplarının yansımasıdır. "