Peluş oyuncak Huggy Wuggy karakteri, özellikle okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocukların psikolojisini alt üst ediyor. Uzmanlar, veliler ve öğretmenlerden bu yıl sınıflarda boğaz sıkma davranışının arttığına dair yoğun şikayetler aldıklarını kaydederek, bu oyuncağın okullara girişinin engellenmesi konusunda çağrıda bulundu.

HER YERDE SATILIYOR

Bu oyuncağın aslında bir oyun karakteri olduğunu söyleyen Psikolog Ramazan Saygın Şimşek, "Çizgi filmden haberi olmayan çocuklar sokaklarda satılan peluş oyuncakları görüyor. Merak duygusuyla oyun içeriğinin anlatıldığı videolara veya çizgi filme yöneliyorlar." diye konuştu.

Piyasada 75-100 lira aralığında satılan oyuncağın çocukların boynuna takılacak şekilde tasarlandığını anlatan Şimşek, "Huggy Wuggy içeriği kurbanlarına arkadan sarılarak boynunu sıkarak öldürüyor. Bu peluşu da çocukların boynuna sarılacak şekilde tasarlamışlar." dedi. Çocukların birbirleriyle iletişiminde öfkenin hakim olduğuna işaret eden Şimşek, şunları söyledi: "5-9 yaş grubu arası çocuklarda kavga, boğaz sıkma vakalarında ciddi artış var. Çocuklar genelde çizgi filmi veya videoları ailelerinin haberi olmadan izlemiş oluyor, diğer grup ise arkadaşlarından duyuyor, yayılan korku atmosferinden etkilenip destek alma ihtiyacı hissediyor." 7 aylık hamile bir annenin kendisine ulaştığını ifade eden Şimşek, şöyle konuştu: "Annenin 5 yaşındaki çocuğu, 'Anne ben kardeşimi doğduktan sonra boğazlayacağım' demiş. Annesi şok geçirmiş, 'Niye oğlum?' diye sorunca aldığı cevap kan donduruyor, "Huggy Wuggy öyle yapıyor, ben de kardeşimi boğazlayacağım" 6 yaşındaki Elif'in annesi Esra Güleç, oyunu sınıf arkadaşlarından duyduktan sonra kızının ciddi anksiyete sorunu yaşadığını söyledi.

BİRBİRLERİNİ KORKUTUYORLAR

Okula robotik kodlama için tablet götürüldüğünü anlatan Güleç, "İlgi alanı tablete dönünce oyundan bahsedilmesi kaçınılmaz olmuş. Kızım o oyunu hiç oynamadı ama oyunu oynayan arkadaşları vardı. Okulunun tuvaletlerine Huggy Wuggy geliyor, arkadan izliyor gibi yazılar yazıldı. Süreci takip eden günlerde kızım tuvalete tek başına gidememeye, yalnız uyuyamamaya başladı. İlerleyen günlerde ise onu takip eden ve öldürecek bir şeyler olduğuna inanmaya başladı. Çok ciddi kaygı sorunlarıyla mücadele ettiğimiz 7 aylık bir süreci, pedagog desteğiyle atlatabildik" diye konuştu. İlk başta durumun bu kadar ciddi olduğunu fark edemediklerini söyleyen Güleç, "Siz istediğiniz kadar çocuğunuzu tabletten uzak tutun. Diğer aileler sizin gibi hassas davranmıyor. Çocuğunuz hiç izlemediği bir oyunu arkadaşından duyup, aylarca etkisi altında kalabiliyor." dedi.

Aybike Eroğlu / Yeni Şafak