Başta üniversiteler olmak üzere tüm öğretim kurumlarının misyonu, vizyonu, hedef ve kazanımları, temel değerler dışında, günümüz koşulları çerçevesinde yeniden belirlenmelidir. Bu bir ihtiyaç olmanın ötesinde artık bir zorunluluktur…

Üniversitelerden olduğu gibi ana okulundan beklentiler de kişiden kişiye, kurumdan kuruma, ülkeden ülkeye değişiyor. Değişmeli de.

Değişmez mi elbette değişir ama bu bir plan, program ve çok daha önemlisi, daha önceden belirlenmiş kriterler çerçevesinde olmalıdır…

100 yıllık bir üniversite ile yeni kurulmuş bir üniversite, temel değerler dışında aynı çerçevede değerlendirilemez, değerlendirilmemelidir de.

 

Kuruluş  amaçlarından hedeflere, misyondan vizyona her şey çok farklıdır. Öyle de olmalıdır.

İTÜ, ODTÜ ve Boğaziçi ile yeni kurulan bir üniversiteden aynı beklenti içerisine giremezsiniz, girilmemeli de.

İşte bu yüzden, temel değerler dışında, her üniversitenin olduğu gibi her öğretim kurumunun da kendisine özel misyonu, vizyonu, hedefleri olmalıdır. Onları farklı kılan da bu misyon, vizyon ve hedefler olmalıdır.

Veli ve öğrenciler geleceklerine yön verecek kurular seçerken ya da hayırseverler bu kurumlara bağışta bulunurken, bu hedef, vizyon ve misyona bakarak karar vermeliler.

Tüm öğrencileri aynı elbisenin içerisine sığdıramayacağımız gibi tüm kurumlara da aynı yol haritasını dayatamayız.

O elbiseler ya da yasalar kimine küçük gelecek, kimine de büyük…

 

Peki o ısrarla altını çizdiğimiz olmazsa olmaz temel değerler neler?

Milli, manevi değerlerimiz, anayasamızın değiştirilmesi teklif dahi edilmeyen maddeleri, üniversal ve evrensel akademik ve insani değerler, doğaya saygı ve dahası…

Hedeflere gelince kimi bilim odaklı olur, kimi meslek adamı yetiştirmeye yönelir, kimi de bölgesel kalkınmayı kendine şiar edenir.

Hemen hepsinin hiç tartışmasız amaçlarından birisi de kesinlikle alanında en iyi olmak için yola çıkmak olmalıdır.

Bütün bunlar o kadar zor mu. Kesinlikle hayır. Yeter ki isteyelim. Gerisi gelecektir...

egitimajansi.com