ZİYA SELÇUK
Giriş Tarihi : 08-04-2021 21:32   Güncelleme : 08-04-2021 21:39

Bakan Selçuk canlı yayında açıkladı: 125 bin öğretmen daha aşı olacak!

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Habertürk TV'de Kübra Par'ın Açık ve Net programında Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya ile Habertürk yazarı Nagehan Alçı'nın sorularını yanıtlıyor...

Bakan Selçuk canlı yayında açıkladı: 125 bin öğretmen daha aşı olacak!

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, canlı yayında sorularını yanıtlıyor...

KÜBRA PAR: 81 ilde yeniden uzaktan eğitime geçilmesi ihtimali var mı?

ZİYA SELÇUK: 2 Mart'tan itibaren yerinde karar dönemine geçilmişti. Valilikler tedbirlerini iller seviyesinde alıyor. 9 il hariç ortaokul ve liseler eğitim öğretimde bir kapanma sözkonsu oldu. Yalova, Eskişehir gibi ilkokullarda da kapanma oldu. İller kendi durumunu dikkate alarak ona göre karar verme sürecini hayata geçiriyorlar. Önümüzdeki süreç elbette kabine toplantılarında sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında tümüyle değerlendiriliyor. Durumun Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'yla değerlendiriliyor. Önümüzdeki hafta da bu tür değerlendirme Cumhurbaşkanımızın başkanlığında hayata geçecek.

PAR: Gönlünüzden, aklınızdan geçen nedir diye sormuş olsam?

SELÇUK: Bizler okulların hep açık olmasını isteriz. Ama önce sağlık dediğimizde Türkiye dünyada en çok okul kapatan 4. ülke. Bu bize şunu gösteriyor, Türkiye çok kontrollü gidiyor. Önümüzdeki süreçte vakaların artmasını toplamsal olarak değerlendirdiğinizde elbette bazı kararlar çıkabilir. Ama bizim gönlümüz okulların açık olması.

NAGEHAN ALÇI: Türkiye'de maalesef başından itibaren dünyayla uyumlu olmayan bir algı yerleştirildi. Ekrana sıklıkla çıkan doktorların da önemli katkı yaptığını düşünüyorum. Okulların açık olması her seviyede bulaşa etkisi olduğu algısı. Halbuki tam kapanmadan sonra son seçenek olarak okulların kapanması salık veriliyor. Önümüzdeki hafta yapılacak değerlendirme toplantısında kıstas nedir?

Ramazan aslında bir test olacak...

SELÇUK: Bu bilimsel olarak değerlendirilecek bir konu. Kişisel olarak direnilecek ya da savunulacak bir konunun çok ötesinde. Özellikle okul öncesi ve ilkokul seviyesinde okulların her zaman açık tutulması konusunda dünya bilim insanlarının ortak görüşü var. Bunu bilim insanlarının makalesinden okuyoruz. Dikkat ederseniz köy okullarını ve ilkokulları açık tutmaya çalıştık. Fırsat eşitliği açısından açık tuttuk. Eğitimsel kayıplar bizim en çok zorlandığımız alanlar köy okulları, ilkokullar ve sınav gruplarıydı. Israrla açık kalması noktasında duruş sergiledik. Sonuç olarak biz Ramazan boyunca bazı izleme ve değerlendirme çalışmaları yapacağız, bunun sonucunda da restoran ve kafelerin durumunda değişiklik olacağı için okulların tek başına nasıl bir etki oluşturacağına dair bir fikrimiz olacak. 9 ilimizde şu an okulların açık olması, 2 ilimizde ilkokulların kapalı olması. Ramazan sürecinde bir azalmaya işaret ettiğinde daha fazla açılma noktasında bir karar alınabilir. Öncelikle seyretilmiş olarak bütün sınıf seviyelerin açılması, ondan sonra daha fazla açılması.

MUHARREM SARIKAYA: Öğretmenlerden ağırlıklı mesaj bu yönde, aşılama faaliyeti biraz frene basılmıştı. Diğer öğretmenlerin aşılanmasına ilişkin yeni durum sözkonusu mu?

SELÇUK: Dünyaya baktığımızda İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya gibi ülkelerde öğretmenlerin öncelikli olarak aşılanmadığını biliyoruz. Türkiye'ye baktığımızda Sağlık Bakanlığımızın yaptığı çalışmaların diğer ülkelerle karşılaşında oldukça başarılı olduğunu görüyoruz. Aşılanan insan sayısında görüyoruz bunu. Öğretmenlerle ilgili olarak ilk önce köy okullarından başlamak üzere, öğretmenlerimizin yaklaşık yüzde 10'u bunların içinden Covid geçirenler hariç olmak üzere aşılandı.

ALÇI: Bütün öğretmenlerin yüzde 10'u mu aşılandı?

SELÇUK: Evet. 1 milyon 259 bin öğretmenin, öncelikle köy okullarından başlamak üzere sıraladığımız, tanımladığımız öğretmenler var.

ALÇI: Neden köy okulları öncelikli

SELÇUK: Köy okullarındaki öğretmenlerimizin seyahat imkanları kısmi olarak farklılık arz ediyor diğer öğretmenlerimize göre. Biraz önce Sağlık Bakanımızla görüşme imkanım oldu. Peyderpey aşılama yapılıyor. Sadece aşının gelmesinde gecikmeler olduğu için bu gecikmeler öğretmenlerin aşılanması da sözkonusu olabiliyor. 125 bin öğretmenimizin tekrar aşılanacağını ilk defa buradan söylemiş olayım.

SELÇUK: Dünyanın hiçbir ülkesinde önce öğretmenler aşılansın ondan sonra okullar açılsın uygulaması yok. Öğretmenlerimiz çok kıymetli. Öncelikli olarak aşılanmalarını istemem çok doğal. Benim görevimin doğası bunu gerektirir. Sayın Bakanımız öğretmenlerle ilgili her zaman olumlu bakış açısına sahip olarak tabii ki aşılamayız bakış açısına sahip.

PAR: Bir başka mesele test konusu. Öğrenci ve öğretmenlere düzenli test yapılması gibi bir durum sözkonusu mu? Düzenli test uygulamasına geçmeyi düşünür müsünüz?

SELÇUK: Sağlık Bakanlığımızın politikaları konusunda elbette beklentilerimiz var ama sağlık konusunda, hekimlerimizle ilgili konularda yorum yapmamız çok doğru değil. Ben nasıl eğitim bilimci olmayan kişilerin yorum yapmaması beklentisi içerisindeysem. Bizim şu anda aşılamayla ilgili toplumun tamamında süreç hızla ilerlediğinde birtakım göstergeler de karşımıza çıkacak. Toplumda vaka sayıların azaldığını, hastanelerde oranların düşüşünü göreceğiz.

Şu anda gerekir mi, gerekmez mi? Bilim Kurulu'nun kararı önemli. Bizim aşı konusuyla ilgili sıkıntımız yok. Testler konusunda Türkiye bu konularda gerçekten önü açık bakış açısına sahip. Sağlık Bakanlığı ve Cumhurbaşkanımızın başkanlığıyla bu konularda rahatlıkla karar verileceğini düşünüyorum.

SARIKAYA: Pandemi süreci eğitimin hangi gerçeğini ortaya çıkardı. Öğrenci sorunu mu, öğretmen sorunu mu, uzaktan eğitime yatkınlık; yoksa ezberci eğitim mi?

SELÇUK: Biz bu durumu genel olarak vizyon 2023 dökümanımız çerçevesinde değerlendiriyoruz. Önümüzdeki yıllar ne olacak? Dünyadaki dönüşüm nereye gidiyor? Uzaktan eğitimin olumlu olumsuz yönleri nelerdir? Ne türlü dönüşümlere ihtiyacımız var? Bu meseleye gelecek vizyonu açısından bakıyoruz. Farklı bir gelecek bekliyor bizi. Adaptasyon için neler yapmalıyız? Salgından 1 yıl önce uzaktan eğitim altyapısı niye kurulmalıdır, nasıl kurulmalıdır, hizmet içi eğitimler nasıl bağlantılı hale getirilir? Bunu biz salgından bir yıl önce ifade etmiştik. Önümüzdeki yıldan itibaren de öğretmen ve öğrencilerin eğitimi, müfredatların içeriğinin dönüşümüne başlayacağız. Yüzlerce akademisyen araştırmalar yapıyor ve hangi yaş grubu nasıl etkileniyor? Kırsalda ne görüyoruz? Göçer çocuklarında neler izliyoruz. Tüm bunlarla ilgili çalışmalar yaptırıp, kestirimlerde bulunuyoruz.

ALÇI: Özellikle 8. sınıflar diyorlar ki, 'belli noktalarda müfredat değişti. Mesela matematikte müfredat değişti. Uzaktan eğitime geçince öğretmenler yeni nesil soruyu bize anlatmaz oldu çoğunlukla. Sınavlarda bunlar geliyor, biz de dersanede öğreniyoruz' diyorlar. Zavallı çocuklar okul kapalı dersaneye gitmek zorundalar...

SELÇUK: Diyelim ki 12. sınıfta öğrencimiz üniversite sınavına hazırlanıyor. DYK kurslarına 31 Ağustos'tan beri açık, yüzyüze gidip 1 milyon 140 bin öğrenci ücretsiz katılıyor. Sınavlara yüz yüze hazırlanıyorlar. Televizyonda aynı dersi anlatan ikinci bir hocamız var. Aynı dersi anlatıyor. Hafta sonu youtuber'lar ders anlatıyor. Aynı dersi üçüncü öğretmen anlatıyor, ama youtuber anlatıyor. Dördüncü olarak canlı ders imkanı var, EBA Destek Merkezi'ne gidiyorsa. Ya da bizim tabletle. Öğrencilerin yüzde 90'ı canlı derslerden yararlanabilir. Yüzde 10 sorun var diyoruz. Akademik destek yazılımı var. Yapay zeka temelli bir yazılım. Dünyada birkaç ülkede var. Birisi de Türkiye'de. Çocuğu inceliyor, seviyesine bakıyor 'Senin için şu bölümleri uygun gördüm' diyor. Yavaş çalışıyorsa tercihi düşürüyor. Orada bir öğretmen var. Beş ayrı öğretmenden aynı dersi izleme imkanı varsa öğrencinin. Biz bu çocuk için neyi eksik bırakıyoruz diye düşünüyorum.

ALÇI: Türkiye uzaktan eğitim konusunda hakikaten çok şey yaptı. Uzaktan eğitimin doğasıyla ilgili önümüzdeki süreçte çok ciddi sıkıntılar olacak. Elimde bir rapor var, 'tam kapanma raddesinde okulların kapanması sözkonusu olmalıdır' diyor. Uzaktan eğitim döneminin öğrenme davranışları üzerinde sınıfta olan bitene ilginin zayıflaması, öğretmen öğrenci, öğrenci öğrenci bağlantısının olumsuz etkilerinden bahsediyor. Almanya teknik olarak bizden ileride ama öğretmenleri yaşlı olduğu için daha geç adapte oldular. Siz önümüzdeki süreçte iki günde tutmakta bile zorlanıyorsunuz. İki gün eğitimden nasıl bir geri dönüş almayı düşünüyorsunuz?

Haberturk

Eğitim HaberleriEğitim Haberleri