RÖPORTAJ
Giriş Tarihi : 24-06-2020 00:06   Güncelleme : 24-06-2020 00:06

Okullar Eylül’de açılabilecek mi? Covid-19 Analisti Prof. Dr. Fatih Tank açıkladı

Okullar Eylül’de açılabilecek mi? Kovid-19 analisti Prof. Tank ne diyor? Kovid-19 sürecinde sağlıkçılarla birlikte tanıdığımız bir başka meslek grubu Kovid-19 analistleri oldu.

Okullar Eylül’de açılabilecek mi? Covid-19 Analisti Prof. Dr. Fatih Tank açıkladı

Instagram yayınının konuğu Kovid-19 verilerini istatiksel ve aktüeryal bakış açısı ile inceleyen Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Aktüerya Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Tank anlattı.

İşte Pervinkaplan.com editörü Petek SAMATYALI'nın haberi...

 

OKULLAR EYLÜL’DE AÇILABİLECEK Mİ?

İlk yaptıkları simülasyonda kovid-19 salgınının 180 günde tamamlanmasını öngördüklerini bu sürenin de eylül ayına denk geldiğini hatırlatan Tank, 1 Haziran’da kısıtlamaların kaldırılmasının ardından tüm parametrelerin de değiştiğini söylüyor. Tank, şöyle diyor: “Buradaki bir parametrenin yüzde 1’lik bir artışı size minimum bir 30 güne mal olabiliyor. Bizim parametrelerimiz çok değişti. Tarih vermek asla istemiyorum ama tablo düzelmezse, böyle artarak giderse yıl sonunu geçer.”

 

RİSK ANALİZİ YAPTIĞINIZDA SINAVLAR YAPILMAMALIYDI

Tank, hem LGS’de hem de gelecek hafta YKS’de yaklaşık 4.5 milyon öğrencinin sınava katılacağını, aileler ve görevliler ile birlikte sayının 10 milyonu bulacağını belirterek, “Ne kadar risk var?” sorumuza da şu yanıtı verdi:

“Bir kere verileri beklememiz gerekiyor. Ben burada bir epidemi ya da enfeksiyon uzmanı değilim. Ama duyduğumuz nedir, bugün olan bir olay vaka sayısına 7-8 gün sonra yansıyabiliyor, çünkü bu hastalığın bir kuluçka süresi var. Bunun için bir 7-8 gün sonrası için Türkiye verilerini beklemek gerekiyor. Benim kişisel görüşüm, risk yönetimi anlayışıma göre yapılmamalıydı. Sınava girenler gençler, onların bağışıklığı daha yüksek deniyor ama umalım bu etki çok büyük olmaz.”

 

KISITLAMALAR İŞE YARIYOR MU?

Tank hafta sonlarında yapılan kısıtlamaların işe verilere göre işe yaramadığını söylüyor: “İşe yarayan tedbirlerdi. Mesela şehirlerarası seyahat yasağı, genç ve yaşlı nüfusun sokağa çıkma kısıtlaması. AVM’lerde  restoranlar ve mağazaların kapanması. Bunlar işe yaradı.”

 

ÇALIŞMA SAATLERİ DÜZENLENMELİ

Belki burada oturulup çalışma saatlerine çeşitli düzenlemeler getirilebilir. Örneğin İstanbul, Ankara gibi yerlerde çalışma saatlerine farklılıklar getirilebilirdi. 1000 kişi aynı anda işe gideceğine, 200 kişi şu saatte, 200 kişi bu saatte gitsin denilebilirdi. 8’de başlayan 4’te bitirsin, 9’da başlayan 5’te bitirsin gibi kalabalığı önlemek için çeşitli yaklaşımlar uygulanabilirdi. Bu tür analizlerden elde edilen sonuçlarını herkesin kullanması gerekiyor. Karar alıcıların, vericilerin, araştırmacıların, herkesin bunu kullanması gerekiyor.

 

SINAVLAR İÇİN 10 MİLYON KİŞİ HAREKET EDİYOR

Geçen hafta 1.6 milyondan fazla öğrenci LGS’ye girdi. Bu hafta da yaklaşık 2.5 milyon. Velisi, öğretmeni, görevlisini katarsak 2 haftadır 10 milyon kişi yer değiştiriyor. Bu hareketlilik verilere nasıl yansır?

Bir kere verileri beklememiz gerekiyor. Ben burada bir epidemi ya da enfeksiyon uzmanı değilim. Ama duyduğumuz nedir, bugün olan bir olay vaka sayısına 7-8 gün sonra yansıyabiliyor, çünkü bu hastalığın bir kuluçka süresi var. Bunun için bir 7-8 gün sonrası için Türkiye verilerini beklemek gerekiyor. Google hareketlilik verilerine bakmamız gerekiyor, acaba o gün ne kadar hareketlilik olmuş? Ama Google hareketlilik verilerinde okullar yok. Okulun bahçesi rekreasyon alanı olarak gözüküyor mu gözükmüyor mu, bunu grafiklere yansır yansımaz söyleyebiliriz. Google tabii bunu çeşitli dönemlerde yayınlıyor, her gün her an yayınlamıyor. İkinci olarak, Google’ın açıkladığı verilerde sınav gününü içeren tarihin verilerinin de olması gerekiyor. Ben gözlerime inanamadım, sınavların olduğu yerlerde sosyal mesafe yoktu. Şu da var. Bir sokağa çıkma yasağı iki saat kala açıklanmıştı ve insanlar paniklemiş, marketlere koşmuştu. Ama bu facia verilere yansımadı. Temel sebebi belki de o gece dışarı çıkanların çoğunun gençler olmasıydı. Gençlerin de biliyorsunuz bağışıklığı daha yüksek.

 

SINAVLARIN YAPILMASI DOĞRU MU?

Bu sınavların yapılması doğru bir karar mı?

Bu benim kendi kişisel görüşüm, bence yapılmamalıydı. Ama yapılmamasının sebebi benim kafamdaki risk yönetimi anlayışım. Bana göre risk vaka sayısının artmasıdır. Vaka sayısının artması yoğun bakıma, entübeye, ondan sonra vefat sayısına yansıyacaktır. Bu net, bunu biliyoruz. Peki bunu bile bile neden öğrencileri sınava alıyoruz? Bunun mutlaka bir etkisinin olacağını düşünüyorum ben. Umalım bu etki çok büyük olmaz. Ama ben risk yönetimi açısından bunu yapmazdım. Devlet yönetimi açısından bunu bilemiyorum. Sınava girenler gençler ama sadece risk yönetimi açısından bakarsak yapılması doğru değil.

 

 

OKULLARIN AÇILMASI YIL SONUNU BULUR MU?

Sizin veriler değişmeden önceki simülasyonunuza göre 8-15 Eylül arasında salgın bitiyor ama veriler değişti diyorsunuz, bu tablo bu şekilde sürerse eylül ayında okulların açılması kolay görünmüyor. Ne zaman açılabilir sizce?

Okullar açılsa bile, bizim mutlaka okullar açılmayacakmış gibi tedbirlerimizi almamız gerekiyor. Bugün Amerika’da ve Avrupa’da bir dolu kurumlar, eğitim kurumları eğitimlerini online yapacağını ilan etti. Şu kesin, hibrid bir eğitim sistemi kullanılıyor. Hocalara diyorlar, “Bu dersi sen veriyorsun. Bunu online mı vermek istiyorsun, yüz yüze mi vermek istiyorsun?” Hocalar da burada tercihlerini yapıyorlar, online veya yüz yüze diye. Sanki okullar açılmayacakmış gibi bizlerin her türlü karara hazırlıklı olmamız gerektiğini düşünüyorum.

 

YIL SONUNU GEÇER Mİ?

Buradaki bir parametrenin yüzde 1’lik bir artışı size minimum bir 30 güne mal olabiliyor. Bizim parametrelerimiz çok değşiti. Tarih vermek asla istemiyorum çünkü çok tehlikeli. Tablo düzelmezse, böyle artarak giderse yıl sonunu geçer. Hareketlilik durunca değişir ama hareket de etmek zorundayız. Kesinlikle sosyal mesafe, maske önlemlerini almalıyız. Herkes bir 11 Mart öncesine gitsin, Türkiye’ye gelip gelmeyeceğini konuşuyorduk. 11 Mart’ta ilk ölüm açıklandı. Hepimiz bir panikledik. Bugün aramızda yaklaşık 23 bin tane koronalı hasta var. Bugünkü durumuz emin olun sayı anlamında 11 Mart’tan daha iyi değil. Bugün her gün yaklaşık 20 kişi ölüyor. Ne olur önlemlerimizeçok dikkat edelim, keşke herkes 65 ya üstü vatandaşlarımız kadar dikkatli olsa.

Kaynak: Pervinkaplan.com

 

 

Eğitim HaberleriEğitim Haberleri