REHBERLİK
Giriş Tarihi : 14-11-2018 22:18   Güncelleme : 14-11-2018 22:18

Oyunun çocuk üzerindeki bilinmeyen harika etkisi!

Zeka ve Akıl Oyunları Eğitici Eğitmeni Ümit Kenan Yavuz yazdı...

Oyunun çocuk üzerindeki bilinmeyen harika etkisi!

​Bir atasözü der ki: "Bir insanla yolculuk ya da ticaret yapmadan onu tanıyamazsınız." Yetişkin insanlar için yolculuğun zahmeti ve ticaretin maddi külfeti tam da gerçek kişiliğin ortaya konulacağı durumlar olarak görülmüştür. Bu sözü çocuklara uyarlayacak olursak: "Bir çocukla oyun oynamadan onu asla tanıyamazsın." diyebiliriz. Çocuklar için kendilerini en rahat ifade edebilecekleri yer, his, duygu ve düşüncelerini en açık şekilde ortaya koyabilecekleri ortam, oyun ortamıdır.
 
​"Oyun çocuğun en ciddi işidir." der Montaigne. Bizler için banka hesaplarımız, duygusal bağlarımız hatta dini inançlarımız ne anlam ifade ediyorsa çocuk içinde oyun ortamı aynı maddi ve duygusal yoğunluğu içeriyor diyebiliriz. Basit bir benzetme yapacak olursak bir dolandırıcı banka hesabınızı boşalttığında neler hissediyorsanız, bir çocuk da oyun sırasında haksızlığa uğradığını düşünürse aynı şeyleri hisseder. Çocukların oyun oynarken size çok basit gelen durumlara aşırı tepkiler vermeleri aslında bu durumu en net şekilde açıklamaktadır.
 
​Çocuğa oyunla yaklaşabilmenin ve bu yolla iletişim kurabilmenin ilk şartı, oyunun çocuk için ne anlam ifade ettiğini anlayabilmektir. Amaç eğlenmek dahi olsa ciddiye alarak oynamak , oyunu doğru bir iletişim aracı haline getirecektir. Çocuk, karşısında kendiyle aynı hisleri paylaşan biri olduğunu fark ettiğinde aradaki yaş/nesil farkı önemini yitirir. Bu sayede çocuklar en "saf(katkısız)" haliyle kendini ifade edecek, size de en doğru gözlemi yapabilme imkânı sunacaktır.
 
​Eğitim hayatını yalnızca okuldan ibaret görmek ciddi bir eksikliktir. Eğitim doğumdan itibaren-bazı görüşlere göre anne karnında- başlayıp hayatın sonuna kadar süren dinamik bir süreçtir. Bunun yaklaşık olarak ilk 20 yılı rehberliğe ve yönlendirmeye en muhtaç olunan bölümüdür. Bu nedenle eğitim faaliyetlerinin en yoğun dönemi hayatın ilk 20 yılı içerisindedir. Çocuğu tanımanın önemi tam da burada ortaya çıkmaktadır. Bu süreçte çocuğu ne kadar iyi tanırsanız ona o kadar iyi rehberlik edebilirsiniz. Çocuğun ilgisi, yönelimleri, kuvvetli ve zayıf yönleri gibi karakterine ait bulgular onu doğru yönlendirmede en önemli yardımcılardır. Önemli olan bu bilgilere en sağlıklı şekilde ulaşabilmektir. Çocuğu oyun ortamında gözlemlemek bu konuda yapabileceğiniz en doğru uygulamalardan biridir.
 
​Çocuğu oyun ortamında tanıma etkinliği iki şekilde yapılabilmektedir: İlk olarak sadece oyun ortamında bulunarak, bireysel ve grup oyunlarında pasif olarak uzaktan gözlem yapılabilir. İkinci yöntem ise katılımcı olarak oyun içerisinde hem oynayıp hem gözlem yapma şeklinde olabilmektedir. Her iki durumda da oyunun akışına ve yapısına zarar vermeden çocuğun sergilediği kişilik özellikleri gözlemlenmelidir. Tabii oyun ortamında sergilenen davranışlarda çevresel koşulların ve diğer oyuncuların davranışlarının çok etkili olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle belli bir ortamda, aynı oyunlarla ve belli kişilerle kurulmuş oyun ortamının tekrarlanması yerine farklı ortamlar ve farklı katılımcıların bulunduğu farklı oyun ortamlarında gözlem yapmak daha sağlıklı sonuçlar verecektir. Çevre ve oyunlar değişmesine rağmen tekrar eden ilgi, yönelim ve davranışlar size çocuğu tanıma konusunda en doğru fikri verecektir.
 
​Anne babalar farklı kişilerden çocukları hakkında özellikle de olumsuz şeyler duyduklarında genel olarak: "Aslında öyle bir çocuk değildir, evde hiç böyle hareketler sergilemez..." gibi cümlelerle savunmacı bir yaklaşım sergilerler. Bunun çocuğa hiçbir faydası olmadığı gibi farklı bir ortamda gözlem yapan birinin fikrinin çok değerli olabileceği unutulmamalıdır. Bilhassa oyun ortamında çocuğun çok fazla sergilemediği davranışların ortaya çıkması onu daha yakından tanıyabilmek için ciddi bir fırsattır. Bu sayede olumlu davranışların pekiştirilerek devamı sağlanabileceği gibi olumsuz davranışlar da fark edilerek doğru bir yaklaşımla sönmesi ve tekrarlanmaması sağlanabilir. Hatta istek ve ilgilerini çok fazla gösteremeyen çocukların gerçekte ne istedikleri ve neye ilgi duydukları oyunların yardımıyla anlaşılarak bu şekilde bir yönlendirme yapılması sağlanabilir.
 
 Bir sonraki yazı: Çocuğumu / Öğrencimi Hangi Oyuna Yönlendirmeliyim?
 
 
Ümit Kenan YAVUZ
Zeka Oyunları Eğitmeni & Oyun Danışmanı
(OYUN ve ÇOCUK YAZI DİZİSİ...)

guncelegitim.com

Eğitim HaberleriEğitim Haberleri