OKUL
Giriş Tarihi : 17-09-2018 18:05   Güncelleme : 17-09-2018 18:05

Yeni eğitim öğretim yılı bu sorunlarla başladı

2018-2019 eğitim öğretim yılı bugün başladı. Eğitimin bireyin kendi potansiyelini ve yaratıcı gücünü keşfetmesine yardımcı olduğunu, insani gelişimini sağladığını belirten Eğitimci Alaaddin Dinçer, eğitimde yaşanan sorunları şöyle sıraladı:

Yeni eğitim öğretim yılı bu sorunlarla başladı

Eğitimci Alaaddin Dinçer, eğitimde yaşanan sorunları şöyle sıraladı:

“Çocuklarını 5. sınıfta yabancı dil hazırlık sınıfı olan okullara vermek isteyen velilerden istenen paralar. 5 ve 9.sınıflara dağıtıılacağı sözü verilen milyon 700 bin bilgisayarın akıbeti. Öğretmenlere sözü verilen 3600 ek göstergenin uyumaya bırakılması, mülakata dayalı sözleşmeli öğretmenlik, ataması yapılmayan öğretmenler vb. gibi devasa sorunlar 2017-2018 eğitim öğretim yılında öne çıkan temel başlıklar oldu” dedi.

Eğitimci Alaaddin Dinçer, döviz artışından kaynaklanan zamların velilerin eğitim harcamalarının maliyetini yükselttiğini belirterek, “Bugün 2018-19 eğitim öğretim yılı başlıyor. Bu yıla yeni bir Bakanla ancak yeni olmayan bilinen sorunlarla giriyoruz. Sorunlar eğitim bileşenlerinin tamamını etkileyen krizlere dönüşmüş durumda. Yani bir eğitim krizinden söz edilebilir. Çocuklar, biz eğitim emekçileri ve aileler olarak eğitim yılına üzerimizdeki karabulutlar dağılmış olarak girmeyi çok isterdik. Ne yazık ki bu mutluluktan yoksun olarak yeni bir yıla başlıyoruz” diye konuştu.
 
Eğitimin bireyin kendi potansiyelini ve yaratıcı gücünü keşfetmesine yardımcı olarak; insani gelişimini sağladığını kaydeden Dinçer, şöyle devam etti: “İçinde yaşadığı topluma ve dünyaya duyarlılığını ve uyumunu artırır, vatandaşlık bilincini geliştirir, ulusal ve uluslararası işgücü piyasalarının gerektirdiği yetenekleri, becerileri ve donanımı kazandırır. Bunun yanında, özellikle uygulamalı eğitim, bireylerin öğrendiklerini gerçek hayata uygulayabilme kapasitesini artırır, günün koşullarına göre yeni bilgi ve teknolojileri etkin olarak kullanabilmelerini ve daha üretken olmalarını sağlar.”
 
Türkiye'de, eğitim alanında sorunların ciddi düzeyde devam ettiğine değinen Dinçer, “Eğitime erişimde belirli sosyal ve ekonomik gruplar için halen zorlukların olması, okuma-yazma oranlarının ve eğitim yılı ortalamasının istenen düzeyde olmaması önemli sorunlar olarak öne çıkıyor. Mesleki öğretimde yaşanan sorunlar, eğitimde ve istihdamda yer almayan ve mesleki becerisi olmayan gençler arasında işsizliğin yüzde 30'ları aşaması, eğitimin sağladığı yeteneklerin günün gereklerine yanıt vermede yetersiz kalması gibi” dedi.
 
NİTELİKSİZ EĞİTİM
 
Bunların yanı sıra başka sorunlar olduğunu da ifade eden Dinçer, bu sorunları şöyle sıraladı:

“Eğitime ayrılan kamusal kaynakların yetersizliği, eğitimde niteliğin düşük olması, sınavlara hazırlayıcı kurumların kılıf ve ad değiştirerek okulun yerini almaya bugünde devam ediyor olmaları sorun olmaya devam ediyor. Eğitim hakkı ve sosyal devlet anlayışının bir kenara itilerek özelleştirmeden medet umulması, çok önemli bir kamusal-toplumsal hizmet alanı olan eğitimin piyasaya ve sivil topluma ve bu ad altında cemaatlere devri de önemli sorunlar arasında. Niteliksiz eğitim hizmeti, eğitimde özelleştirme uygulamaları, kamu kaynaklarının teşvik adı altında özel okullara aktarılması, ikili eğitim ve öğretim, kalabalık sınıflar, karma eğitim karşıtı uygulamalar, çocukların örgün eğitim sistemi dışına itilmesi, eğitimde kademeler arası geçiş sistemlerinde ve merkezi sınavlarda yapılan değişiklikler, çocukların barınmak zorunda bırakıldıkları yerlerde taciz ve istismara uğraması, taşımalı eğitim, altyapısı bozuk okullar, okullarda öğretmenlere yönelik olarak yaşanan şiddetin artması, okulöncesi eğitimde hedefleri gerisinde kalan okullaşma oranları.
 
Çocuklarını 5.sınıfta yabancı dil hazırlık sınıfı olan okullara vermek isteyen velilerden istenen paralar. 5 ve 9.sınıflara dağıtılacağı sözü verilen milyon 700 bin bilgisayarın akıbeti. Öğretmenlere sözü verilen 3600 ek göstergenin uyumaya bırakılması,mülakata dayalı sözleşmeli öğretmenlik, ataması yapılmayan öğretmenler gibi devasa sorunlar 2017-2018 eğitim öğretim yılında öne çıkan temel başlıklar oldu.”
 
Eğitimdeki bu sorunların çözülmemesinin ülkenin kalkınmasına ve gelişmesine zarar vereceğini vurgulayan Dinçer, “Nitelikli insan gücü yetiştirilmesini olumsuz etkileyen bu sorunlar ve okullar arasındaki ayrıcalıklı uygulamalar ile sizin mahalle bizim mahalle ayrımları uzun dönemde birlikte ve bir arada yaşama iradesine, olanak eşitliği ilkesine, toplumsal adalete, birliğe ve barışa zarar verecek. Sorunları çözülmeyen ve sürekli sorun üreten bir eğitim sistemi ile devam etme ısrarı hem kurumlara hem de demokrasiye olan güveni sarsma potansiyeli taşıyan bir olgu olduğunun görmezden gelinmesi eğitimin krizini derinleştiren bir faktör olarak ortada duruyor. Singapur, Finlandiya, Estonya, Uruguay, Güney Kore ve benzeri olan başka ülkeler başardı bizde başarabiliriz. Başarının sırrı; demokratik katılımı, eğitimin her alanında eşitliği, nitelikli öğretmenliği, insan odaklı dijitalleşmeyi ve eleştirel düşünme esaslı metadolojiyi sağlam temeller üzerine kurmakta yatıyor” diye konuştu.

Sözcü

Eğitim HaberleriEğitim Haberleri