GÜNCEL EĞİTİM
Giriş Tarihi : 26-06-2018 21:36   Güncelleme : 26-06-2018 21:36

Çocukların Kolsuz Kahramanı Nuri Öğretmen

13 yaşında inşaatta elektrik akımına kapılarak 2 kolunu kaybetti. O günleri, “Arkadaşlarımın sivilcelerini sorun ettiği dönemde, ben 2 eli olmayan biriydim” diyerek anlatan Nuri Kurtuluş, eğitimle tüm engellerin üstesinden geldi. Şimdi Antalya’da rehberlik öğretmeni. İşte size “Umutsuzluk ve karamsarlıkla içindeki ışığı söndürme” diyen bir yaşam kahramanının öyküsü;

Çocukların Kolsuz Kahramanı Nuri Öğretmen

ÇOCUK İŞÇİ

Nuri Kurtuluş, 20 yıldır rehberlik öğretmeni olarak Antalya’da görev yapıyor. Ortaokula giderken çalışmak zorunda kaldığı inşaatta geçirdiği kaza sonrası kollarını kaybeden Kurtuluş’un yaşam hikâyesi, umudun ve azmin somut örneği. Atatürk Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden birincilikle mezun olan Nuri Öğretmen, şimdi Antalya Muratpaşa Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nde öğrencilere yol gösteriyor.

Dar gelirli bir ailenin üç çocuğundan biri olarak Antalya’da gecekonduda dünyaya gelen Nuri Kurtuluş’un babası inşaat ustası. Annesi tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor. Nuri Kurtuluş ve ağabeyi de okuldan sonra besledikleri inekleri otlatmaya götürerek, ailelerine yardımcı oluyor. Zaman zaman babasının çalıştığı inşaata giderek yardım da ediyor. Ortaokulda bir yandan annesine, bir yandan babasına destek olan Kurtuluş’un hayatı, 8’inci sınıftayken sömestre tatilinde abisiyle birlikte çalıştığı inşaatta geçirdiği kaza sonrası tamamen değişiyor. Kurtuluş, o anı şöyle anlatıyor:

KÂBUS BAŞLADI

“Babama, inşaatın ikinci katında beton atılmadan önce kalıpların üzerine döşenen demirlerin bağlanmasında yardım ediyordum. Kerpetenle çalışırken, inşaat sahibinin benden küçük yaşta olan oğlunun sesini duydum. Elindeki demiri güçlükle yukarı doğru uzatmış, almamı istiyordu. Demiri bir ucundan tutup yukarı kaldırdım. Bu sırada inşaatın yakınındaki yüksek gerilim elektrik hattını unutmuştum. Elektrik tellerinin demirin diğer ucunu mıknatıs gibi çektiğini hissettim. Elektriğe çarpıldım. O andan itibaren benim için uzun sürecek kâbus başladı. Abim ‘Nuriiii…’ diye bağırıyordu. Ben sadece sesleri duyuyor, ne hareket edebiliyor, ne de konuşabiliyordum. Hemen hastaneye götürdüler.

Vücudumun üçte ikisi birinci derecede yanmıştı. Yoğun bakımdan çıktığımda yoğun bir acı yaşadım ama daha kötüsü kollarım dirseklerimden itibaren kesilerek sargıya alınmıştı.

TAM BİR İŞKENCEYDİ

İki kolumu kaybetmiştim. Artık arkadaşlarımla oynayamayacağımı, hiçbir şeyi yapamayacağımı, kimsenin beni eskisi gibi sevmeyeceğini, hatta bana kızacaklarını düşünüyor ve söylüyordum. Hemşireler üzülmememi, protez kol yapılacağını söyleyerek, teselli etmeye çalışıyorlardı. Ancak onlara inanmıyor, ağlıyordum. Yoğun bakımdan servisteki odaya geldiğimde babama da aynı şeyleri söylediğimi hatırlıyorum. Babam da ağlayarak, her şeyin düzeleceğini, bana protez kol takılacağını, voleybol bile oynayabileceğimi söylemişti. Her sabah yapılan pansumanlar bir işkenceydi. Tanımadığım kişilerin bana bakıp, ‘Yazık çok güzel bir çocukmuş’ dediklerini hatırlıyorum.”

EĞİTİMLE AŞTIM

1.5 ayda yedi kez ameliyat olan Nuri Kurtuluş, acılarının üstesinden gelmenin yolunun eğitimine devam etmekten geçtiğini düşününce, okula tekrar gitmeye karar veriyor. Sınıf arkadaşları ve öğretmenlerinin desteğini unutamayan Kurtuluş, Antalya Lisesi’ni başarıyla tamamlıyor. Kurtuluş, eğitimin hayatındaki yerini şöyle özetliyor: “Hayatım da değişmişti. Bir arkadaş grubum vardı. Onlarla gülmeye, eğlenmeye, gezmeye başlamıştım. Kollarımın olmaması beni futbol oynamaktan alıkoymuyordu.

Zamanla kendim için tasarlayıp yaptırdığım kaşık ve çatalları kullanarak yemeğimi yiyebilmeyi, kıyafetlerimi giyinip çıkarabilmeyi ve yine kendim için tasarladığım bisikleti kullanmayı da başarmıştım. Arkadaşlarımın sivilcelerini sorun ettiği dönemde, ben 2 eli olmayan biriydim. Gün geçtikçe hem okulda hem de dışarıda başarılarım ve özgüvenim artıyordu. Çevremdekilerin başarılarımı görüp takdir etmeleri beni çok mutlu ediyordu. Lisede iki rehber öğretmenim vardı. Benimle ilgilenmeleri mesleğe ilgimi arttırdı. Rehber öğretmen olmaya karar verdim.”

KENDİSİ TASARLADI

Çocuk yaşta iki kolunu kaybeden Nuri Kurtuluş, ‘uzun ve kalın bir kalemi kollarıyla tutup büyük büyük yazmayla’ işe başladığı eğitim hayatını öğretmenlikle taçlandırıyor. Kendisi için tasarlayıp yaptırdığı kaşık ve çatallarla yemeğini yiyebiliyor. Tasarladığı bisikletle geziyor. Nuri Öğretmen, şimdi kendisi gibi zor şartlarda eğitim alan, sorunlar yaşayan çocuklarla ilgileniyor, projeler yürütüyor.

ŞİMDİ İHTİYACI OLANLARA DESTEK OLUYOR

Atatürk Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden 1998’de birincilikle mezun olan Kurtuluş, Antalya Muratpaşa Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nde görev yapıyor. Rehberlik ve psikolojik danışman olarak hayalindeki işi yaptığını söyleyen Kurtuluş, kendisi gibi zor şartlarda eğitim alan, sorunlar yaşayan çocuklarla yakından ilgileniyor. Öğrencilere ve ailelerine psikolojik danışmanlık, aile rehberliği gibi çalışmalar yapıyor, projeler yürütüyor. Nuri Öğretmen sözlerini şöyle noktalıyor: “Yaşadığım bu kazadan sonra kendime ve başkalarına faydalı bir duruma geldiğim, topluma olumlu bir rol model olduğum için mutluyum. Mesleğimin insanları tanımaya ve problemlerini çözmeye yardımcı olması beni çok mutlu ediyor. Hangi koşullarda olursa olsun her insanın, tıpkı güneş gibi bünyesinde kendisini ve çevresini aydınlatarak ısıtacak bir gücü olduğuna inanıyorum. Yeter ki insan umutsuzluk ve karamsarlıkla içindeki o ışığını söndürmesin.”

Gülseven ÖZKAN - Hürriyet

Eğitim HaberleriEğitim Haberleri