Hepimiz yolculuğumuz süresince “negatif” dediğimiz olaylarla karşılaştık, karşılaşmaya da devam ediyoruz. Bu bizleri “neyi istediğimiz” konusunda netleştiriyor ve kendimizi geliştirmemize, ilerlememize yardımcı oluyor. Aynı yolculuk çocuklar için de geçerli. Çocuklar da kendi yolculukları süresince onları zorlayan, hayal kırıklığı yaşamalarına neden olan olaylarla karşılaşacaklar. Bu nedenle, hayatın akışına direnmeye çalışmak yerine, onları kendilerine daha çok güvenen, dirençli ve becerikli çocuklar olarak yetiştirmeye ne dersiniz?
KONTROL EDEN DEĞİL, KOÇLUK YAPAN EBEVEYN OLUN
Koç, oyuncunun kendini geliştirmesine yardım eder, oyuncu da oyununu oynar. Ebeveyn olarak size düşen, çocuğa gelişiminde, kendini ilerletmesinde destek olmak. Onun yerine oyunu oynamak, onun kaslarını geliştirmesine engel olur. Öz güvenine zarar verir. ‘Onun için’ değil, ‘onunla birlikte’ çalışın. Bu ona desteklenme ve güven hissi içerisinde kendini geliştirmesi için yardım edecek.
KRİTİK OLMADIĞI SÜRECE DÜZELTME YAPMAYIN
Sizden destek istedi, onunla birlikte çalışıyorsunuz; eğer sonuç üzerinde çok önemli bir etkisi olmayacaksa düzeltme yapmayın. Düzeltmeler çocuğun öz güvenine zarar verir. Mükemmel olmaya çalışmayı bırakın.
DENEYİP YANILMASINA İZİN VERİN
Endişeleriniz ve korkularınız, suratınızda gülümsemeyle gezseniz de çocuğunuz tarafından hissedilir. Bu nedenle, ‘ya düşerse, ya başaramazsa, ya yapamazsa’ korkusunu yaydığınız sürece ona yardımcı olmuyor, güvenine zarar veriyorsunuz.
Bir de buna ‘denemesine izin vermemek, sürekli kontrol etmek’ eklenirse, sonucu tahmin edin. Denemesine, yapmasına izin verin. Yanında olduğunuzu bilsin ama denemenin, yapmanın onu geliştireceğini bilerek adımını atsın. Endişe etmeyi ve kontrol etmeye çalışmayı bırakın.
İZLEMEK VE DESTEK OLMAK ARASINDAKİ FARKI AYIRIN
Çocuğunuzun zorlu bir aşamada olduğunu ve takılacağını biliyorsunuz. Peki, ne yapacaksınız? Ona hiç destek olmamak ve başarısızlığı tadarak öğrenmesini izlemek mi yoksa onun yerine oturup ödevini yapmak mı? İlk seçeneği yaparsanız “sevilmediğini”, zorlu anında ailesinin destek olmadığını düşünecek. İkincisini yaparsanız “ailesinin ona güvenmediğini, beceriksiz” olduğunu düşündüğünüzü sanacak. Yapmanız gereken ona bir yöntem ile yaklaşmak.
Ödevini ya da projesini aşamalara bölmesinde yardım ederek, sistemli şekilde yaklaşmasını sağlayabilir ve yanında olduğunuzu göstererek desteğinizi hissettirebilirsiniz. Yöntem, yaklaşım öğretin; onun yerine yapmaktan vazgeçin.
CESARETLENDİRİN VE MOTİVE EDİN
Çocuğunuza küçük yaşlardan itibaren motivasyon cümlelerini öğretin,
Bunlar sadece o anlarda değil, hayatının ilerleyen yıllarında da onun en büyük destekçileri olacak. “Sen yaparsın”, “Pet etme, devam et, yapacaksın”, “Olsun öğreniyorsun, sonraki daha da iyi olacak” gibi cümleleri içsel olarak benimseyen çocuklar zorluklarla karşılaştıklarında “Yapamıyorum”, “Beceriksizim” gibi cümleleler kendilerini eleştirmek yerine, kendilerini otomatik olarak motive etmeye başlayacaklar; “Yapabilirim” “Olsun öğrendim, daha güzelini yaparım” gibi…
Motive etmenin gücünü unutmayın, onun pozitif iç sesi olun. Çocuğunuzun öz güveni yüksek, güçlü, başarılı bir birey olması için kendinize yardım edin; korkularınızdan, endişelerinizden arının, onu kontrol etmeye çalışmayı bırakın.
Ona sevginizi, desteğinizi, yardımlarınızı sunarak hayat yolculuğunda ışık tutan bir rehber olun.
Yaşam Koçu ve Motivasyon Konuşmacısı Sevil Eskicioğlu
Hürriyet Aile