GÜNCEL EĞİTİM
Giriş Tarihi : 09-06-2017 20:33   Güncelleme : 09-06-2017 20:33

Öğretmenlere OHAL Geliyor!

Milli Eğitim Bakanlığı yandaş ve Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte hazırladığı ÖĞRETMEN STRATEJİ BELGESİNİ 09/06/2017 tarihinde 30091 sayılı Resmi Gazete’de yayımlaması sonucu Eğitim İş yaptığı açıklama da öğretmenlere OHAL geldiğini iddia etti.

Öğretmenlere OHAL Geliyor!
İşte Eğitim İş'in açıklaması
 
Öğretmen Strateji Belgesi uzun zamandır gündemde olan bir husustur. Mevcut belgede öğretmen yetiştirme, geliştirme ve istihdam süreçlerine ilişkin olarak “öğretmenliğe yönelik hizmet öncesi eğitim, öğretmenlik mesleğine adayların seçimi ve istihdamı, adaylık ve uyum eğitimi, kariyer geliştirme ve ödüllendirme, öğretmenlik mesleğinin statüsü ve sürekli mesleki gelişim” olmak üzere 6 bileşen üzerinde durulmuştur. Üç temel amaç, 8 Hedef ve 35 Eylem Planı söz konusudur.
 
Öğretmenlik Strateji Belgesinde;
 
Son beş yılda eğitim fakültelerinin sayısının 63’ten 92’ye çıktığı, öğrenci sayısının ise 141.000’den 228.000’e çıktığı, bu nicel artışın beraberinde nitelik sorunu oluşturduğu, mevcut sorunlara yenilerini eklediği,
 
KPSS nedeniyle eğitim fakültelerinin 4.sınıflarında derslerin amacına uygun olarak işlenemediği,
 
ÖSYM verilerine göre, alan bilgisi testi uygulanmayan öğretmenlik alanları da dikkate alındığında 455,119 kişinin sınava girdiği, bu mezunlar dışında 2016 yılı itibarıyla öğretmen olabilmek amacıyla halihazırda yalnızca eğitim fakültelerinde okuyanların sayısının 228,279 olduğu, fen fakülteleri, fen edebiyat fakülteleri insan ve toplum bilimleri fakülteleri ve ilahiyat fakültelerinde okuyan öğrencilerinde dahil edilmesiyle öğretmen olmayı bekleyen 653.899 lisans öğrencisi olduğu, mezunlarla birlikte 1 milyondan fazla kişinin öğretmen olmayı beklediği,
 
Bölgeler arasında öğretmen hareketliliği ve çalışma sürelerinin değişkenliğinin olduğu (Şırnak 1,8 yıl, İzmir 15,6 yıl), bu doğrultuda Sözleşmeli Öğretmenlik uygulanmasının hayata geçirildiği,
 
Bundan sonraki süreçte rotasyon ve teşvik sistemi gibi kapsamlı ve özendirici farklı modellere ihtiyaç olduğu,
 
Amaç ve Hedefler arasında;
 
 Yüksek nitelikli, iyi yetişmiş ve mesleğe uygun bireylerin öğretmen olarak istihdamının sağlanması gerektiği,
 
Öğretmenlerin Kişisel ve Mesleki gelişiminin sürekli kılınması gerektiği,
 
Öğretmenlik mesleğine yönelik algının iyileştirilmesi ve Mesleğin statüsünün güçlendirilmesinin gerektiği vurgulanmıştır.
 
Öğretmen Strateji Belgesi incelendiğinde
 
Eğitim Fakültelerinde öğretmenlik mesleğine uygun olmadığı komisyon tarafından tespit edilen öğrencilerin başka alanlara geçişine imkan verileceği,
Okullardaki öğretmenlik uygulamalarına rehberlik edecek öğretmenlere, uygulama koordinatörü/öğretmeni sertifikası verileceği,
 
Mesleğe girişte adaylara psikomotor ve duyuşsal becerilerini de göz önüne alan, Öğretmen Yeterlilikleri çerçevesinde seçme sınavları ile lisans başarısı, ürün seçki dosyası, öğretmenlik uygulaması değerlendirmesi, mülakat vb. çoklu veri kaynağına dayalı değerlendirmeyi esas alan bir istihdam sistemi oluşturulacağı,
 
Aday öğretmenliğe atanabilmek için eğitim bilimleri ve alanlarına ilişkin asgari puan şartının getirilmesi,
 
Öğretmenlerin gelişim ihtiyacının tespiti için periyodik olarak performans değerlendirme sisteminin hayata geçirilmesi, bu süreçte okul müdürü, meslektaşı, öğrenci ve velilerin de değerlendirme sürecine katılacağı, bu değerlendirme sonuçları ile kariyer basamakları oluşturulacağı, görevde yükselme, yurtdışına görevlendirme, ödüllendirmenin bu sonuçlara göre yapılacağı, 4 yılda bir öğretmenlerin “öğretmen yeterlilikleri” çerçevesinde sınava alınacağı,
 
Öğretmen Akademilerinin kurulacağı,
 
Öğretmenlik mesleğine ilişkin mevzuatın yeniden düzenleneceği,
 
Öğretmenlere yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin eylem planının hazırlanacağı,
 
Öğretmenlerin çalışma şartlarının iyileştirilmesine yönelik bireysel çalışma yapabilecekleri fiziki alanların oluşturulacağı,
 
Eğitim kurumlarının bölgesel olarak tekrar sınıflandırılacağı,
 
Öğretmenlerin görev yaptıkları bölgelere göre istihdam edileceği, hizmet puanı, yer değiştirme yurt dışı eğitim ve görevlerde öncelik verileceği, konut/lojman gibi özendirici imkanlar oluşturulacağı,
 
Aynı eğitim kurumunda kesintisiz uzun süre görev yapan öğretmenlerin rotasyona tabi tutulacağı (süre belirtilmemiş)
 
Mevcut öğretmen kariyer sisteminin Öğretmen Yeterliliklerine dayalı olarak yapılacak olan performans değerlendirme sonuçlarına, yapılacak sınavlara, öğrenci başarısına ve benzer mahiyetteki kriterlere dayalı olarak yeniden yapılandırılmasının planlandığı görülmektedir.
 
Tüm bu tespitlerimizden sonra;
 
Öğretmen Strateji Belgesi yandaş çoğaltma hedefi ile ortaya çıkmıştır.
 
Öğretmenlere yönelik 4 yılda bir yapılacak sınav asla kabul edilemez.
 
Performans değerlendirme sisteminde okul müdürü, öğrenci ve velilerin sürece dahil edilmesi yandaşlık yarışını ve öğretmenlere uygulanan siyasi baskıyı arttıracaktır. Okulların nicelik ve niteliği eşitlenmeden öğrenci başarısı üzerinden öğretmenlerin değerlendirilecek olması tarihi bir hatadır. Okullarda kaos yaratacaktır.
Öğretmenlerin çalışma şartlarına yönelik iyileştirmenin sadece fiziksel imkandan ibaret olması utanç vericidir. Öğretmenlerin öncelikli olarak ekonomik gelirleri artırılmalı bu doğrultuda 3600 ek gösterge ivedilikle verilmelidir.
 
Öğretmenlere yönelik ROTASYON uygulaması kabul edilemez. Süresi ve kriterleri belirlenmemiştir.
 
Sonuç olarak;
 
Stratejik planda yer alan unsurlardan çok amaca ve icraatlara bakmak gerekir. Eğitimdeki başarıyı sadece öğretmenler üzerinden inşa etmeye çalışmak temeli atıp üstüne bir şey konulmayan binaya benzer ve bu binanın üstüne bir şey koymazsanız kullanamazsınız ve attığınız temel dahi görünmez, zamanla çürür gider…
 
Öğretmen eğitimin temelidir fakat daha öncelikli olan eğitime yaklaşım anlayışının ulusal olması, siyasi değil ulusal hedeflerin ön plana çıkarılmasıdır.
 
Bugün ülke genelinde eğitimde verilen kararların tamamen siyasal olduğu, kariyer ve liyakatin hiçe sayılarak yandaşlık temelli kadrolaşmanın hakim olduğu, okulların ihtiyaca ya da talebe göre değil siyasi iktidara, siyasetçilere, vakıflara, derneklere göre dönüştürülüp şekillendirildiği, ihtiyaç olmasa da imam hatipleşmede ısrar edildiği, bu yapılırken imam hatip dışı okullara ikici sınıf muamelesi yapıldığı, tarihsel ve başarı yönünden eğitim sistemimizin temel taşı olan köklü okullarımızın proje okulu adı altında içlerinin boşaltıldığı, eğitimin temel unsurlarından olan müfredatın dahi içinin boşaltıldığı, en temel değerimiz olan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün silinmeye çalışıldığı, Atatürk, Cumhuriyet ve kazanımlarının düşmanlarının adeta desteklendiği, ulusal bayramların dahi bayram gibi kutlanmasına engel konulduğu, öğretmen alımında bile sözlü sınavların hakim kılındığı, öğretmen yer değiştirmesinde adaletin sağlanamadığı bir anlayışın terk edilmemesi halinde başarının yakalanması mümkün değildir.
 
Ayrıca öğretmen yeterliliğinin, performansın ölçülmesi gibi uygulamaların öğretmeni okula, öğrenciye değil yeterlik sınavına, performansa odaklayabileceği sürekli bu sürecin stresine maruz kalabileceği, olası yeterlik sınavı başarısızlığında “bu öğretmen başarısız sınavı geçemedi” algısının her şeyi alt üst edebileceği mutlaka tartışılmalı ve değerlendirilmelidir.
 
Bu nedenle her ne kadar da çok tartışılarak hazırlandığı söylense de, strateji belgesi temelsizdir. Bu belge hazırlanmadan önce belirttiğimiz kaygıların, uygulama yanlışlıklarının giderilmesi ve ondan sonra ortaya çıkacak tabloya göre bir planın yürürlüğe konulması gerekirdi. Bu planın bir bütün olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi uygulama halinde yapılacak düzenlemelerin de takipçisi olacağız.
 
Öğretmenlerimizin tatile girerken böyle bir tartışmanın içine atılması da yanlış olmuştur. Uygulanması halinde eğitim çalışanları emin olsunlar ki;
 
Eğitim İş olarak; eğitimde daima ülke menfaatlerinin ve onun vazgeçilmez, en önemli paydaşı olan öğretmenlerin yanında ve savunucusu olacağız.
Eğitim HaberleriEğitim Haberleri